GAYRİMENKULÜN AYNINDAN KAYNAKLI TAZMİNATLARIN İCRA TAKİBİNE KESİNLEŞME GEREKİR
12. Hukuk Dairesi 2019/12912 E. , 2020/6064 K.
Kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar. (HMK 367/2). Mahkûmiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları, (5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’un 4.maddesi), Kira tespit ilamları (12.11.1979 tarih 1979/1-3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı). Menfi tespit davasına ilişkin ilamlar ( İİK 72. madde). Yabancı Mahkeme ilamlarının tenfızi hakkındaki kararlar ( MÖHUK. 41/2 ), Sayıştay Kararları (6085 sayılı Sayıştay Kanunu 53. madde), İdare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar (2577 sayılı İYUK28/1) kesinleşmeden takibe konu edilemezler.
Somut olayda, takip konusu ilamın incelenmesinde, davacı tarafından tapu iptal ve tescil davası açıldığı, dava dilekçesinde tapu iptal ve tescil talep edildiği, kabul edilmemesi halinde tazminata karar verilmesi talep edilerek terditli talepte bulunulduğu, anlaşılmıştır.
Her ne kadar mahkemece tazminata hükmedilmiş ise de temelde dava, gayrimenkulün aynına taalluk ettiğinden ilam kesinleşmeden, ilamlı icra takibine konulamaz.
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İlamlı icra takibinde borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; takibe dayanak ilamın tapu iptali ve tescil davasına ilişkin olduğu, ilamın henüz kesinleşmediği, ilama dayalı alacak kalemlerinin de infaza konu edilemeyeceği şikayeti ile takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; şikayetin reddine karar verildiği, ilk derece mahkemesi kararına karşı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 25.09.2019 tarih, 2018/2110 Esas, 2019/1578 Karar sayılı kararı ile borçlunun istinaf başvurusunun HMK. 353-1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine hükmolunduğu, temyize borçlu tarafından gelindiği görülmektedir.
Talep, İİK’nun 41.maddesi yollamasıyla İİK’nun 16. maddesine dayalı şikayete ilişkindir.
HMK’nun 367/1. maddesi gereğince, temyiz kararın icrasını durdurmaz. Yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olması, kararın yerine getirilmesini önlemez. Bu kuralın istisnaları da yine yasalarda düzenlenmiştir.
Kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar. (HMK 367/2). Mahkûmiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları, (5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’un 4.maddesi), Kira tespit ilamları (12.11.1979 tarih 1979/1-3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı). Menfi tespit davasına ilişkin ilamlar ( İİK 72. madde). Yabancı Mahkeme ilamlarının tenfızi hakkındaki kararlar ( MÖHUK. 41/2 ), Sayıştay Kararları (6085 sayılı Sayıştay Kanunu 53. madde), İdare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar (2577 sayılı İYUK28/1) kesinleşmeden takibe konu edilemezler.
Somut olayda, takip konusu ilamın incelenmesinde, davacı tarafından tapu iptal ve tescil davası açıldığı, dava dilekçesinde tapu iptal ve tescil talep edildiği, kabul edilmemesi halinde tazminata karar verilmesi talep edilerek terditli talepte bulunulduğu, anlaşılmıştır. Her ne kadar mahkemece tazminata hükmedilmiş ise de temelde dava, gayrimenkulün aynına taalluk ettiğinden ilam kesinleşmeden, ilamlı icra takibine konulamaz.
O halde, ilk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda borçlunun şikayetinin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekmekte olup, ilk derece mahkemesince verilen şikayetin reddine ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunun bölge adliye mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olmakla, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin 25.09.2019 tarih ve 2018/2110 E. – 2019/1578 K. sayılı kararının, (KALDIRILMASINA), İstanbul 22. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 29.06.2018 tarih ve 2018/426 E.- 2018/598 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 01/07/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.