TAPU İPTAL ve TESCİL KARARI NEDENİ İLE HACİZ KALDIRMA RED KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nun 07.04.2004 tarih ve 2004/12-210 E., 2004/208 K. sayılı kararları uyarınca ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2016/24634 Esas sayılı kararlarında “… taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olması zorunludur. Haciz tarihinde taşınmazın bir kısım hissesi borçlu adına kayıtlı olduğundan icra müdürünün haciz işleminde usulsüzlük bulunmamaktadır. Sonradan tapu iptal ve tescil kararına dayalı olarak taşınmazın maliki olan 3. kişinin, haczin kaldırılması için, Hukuk Genel Kurulu’nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 esas 2001/516 karar sayılı kararı ve Dairemizin süreklilik arz eden içtihatları doğrultusunda genel mahkemede mülkiyet hakkına dayalı olarak dava açması gerekir..” ş
3. Şahıs vekili tarafından verilen esas sayılı dilekçe dosyamıza geldi okundu.
Talep ve dosya incelendi.
3. Şahıs vekili tarafından verilen dilekçede Tapu iptal ve tescil davası neticesinde talebinde belirttiği taşınmazların müvekkilleri adına tesciline karar verildiğini belirterek müdürlüğümüzce konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği anlaşıldı.
Dosyanın incelenmesinde müdürlüğümüze sunulan mahkeme kararında hacizlerin kaldırılmasına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı görülmekle Hukuk Genel Kurulu’nun 07.04.2004 tarih ve 2004/12-210 E., 2004/208 K. sayılı kararları uyarınca ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2016/24634 Esas sayılı kararlarında “… taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olması zorunludur. Haciz tarihinde taşınmazın bir kısım hissesi borçlu adına kayıtlı olduğundan icra müdürünün haciz işleminde usulsüzlük bulunmamaktadır. Sonradan tapu iptal ve tescil kararına dayalı olarak taşınmazın maliki olan 3. kişinin, haczin kaldırılması için, Hukuk Genel Kurulu’nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 esas 2001/516 karar sayılı kararı ve Dairemizin süreklilik arz eden içtihatları doğrultusunda genel mahkemede mülkiyet hakkına dayalı olarak dava açması gerekir..” şeklinde karar verildiğinden aşağıdaki şekli ile karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varıldı.
Karar :
1-3. Şahıs vekilinin talebinin reddine,
2-
Verilen iş bu kararı İİK.’nun 16. Maddesi gereği İcra Hukuk
Mahkemelerine şikayet edebilceklerinin ihtarı ile karar verildi.