YENİDEN HACİZ KONULMASININ ÖNCEKİ HACİZE ETKİSİ
12. Hukuk Dairesi 2019/234 E. , 2019/1658 K.
İcra ve İflas Kanunu’nda haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir hacizdir. Buna göre aynı taşınmaz üzerine birden fazla haciz konulmasını engelleyen bir yasa hükmü de yoktur. Taşınmazın üzerinde haciz varken, alacaklının talebi üzerine yeniden haciz konulması, önceki hacizden vazgeçildiği anlamına gelmediği gibi, daha önce konulmuş haczi ve sonuçlarını da ortadan kaldırmaz. Bu talep daha önceki haciz ve işlemlerden feragat anlamına gelmez.
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı, borçlu hakkında bonoya dayalı olarak başlattığı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile ilamsız icra takibinde icra mahkemesine başvurarak; borçlu adına kayıtlı iken tapu kaydına haciz konulan taşınmazlardaki haczin, üçüncü kişinin bu taşınmazların yeni maliki olduğu gerekçesiyle icra müdürlüğüne yaptığı taleple müdürlükçe usulsüz olarak kaldırıldığını ileri sürerek icra dairesinin 15.05.2015 tarihli kararının iptali ile tapuya yazı yazılarak haczin devam ettiğinin bildirilmesini talep etmiş, mahkemece şikayetin reddine karar verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nda haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir hacizdir. Buna göre aynı taşınmaz üzerine birden fazla haciz konulmasını engelleyen bir yasa hükmü de yoktur. Taşınmazın üzerinde haciz varken, alacaklının talebi üzerine yeniden haciz konulması, önceki hacizden vazgeçildiği anlamına gelmediği gibi, daha önce konulmuş haczi ve sonuçlarını da ortadan kaldırmaz. Bu talep daha önceki haciz ve işlemlerden feragat anlamına gelmez.
Haciz tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK’nun 106. maddesi gereğince; alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir. Aynı Kanun’un 110. maddesinde ise yasal süresi içinde malın satılması istenmez veya talep geri alınıp da bu müddet içinde yenilenmezse, o mal üzerindeki haczin kalkacağı düzenlenmiştir.
Somut olayda, taşınmazlar borçlu … Ltd. Şti. adına kayıtlı iken 09.09.2013 tarihinde taşınmazların tapu kaydına haciz konmuş, 1 yıllık satış isteme süresi dolmadan 18.08.2014 tarihinde alacaklının talebi üzerine yeniden haciz konulmuş olup sonraki haciz ilk haciz düşmeden konulduğundan geçerlidir ve taşınmazlar 25.11.2013 tarihinde üçüncü kişi … Ltd. Şti.’ne hacizle yüklü olarak satılmıştır. Bu nedenle; taşınmazlara konulan ilk haciz geçerliliğini koruduğundan ve bu sırada taşınmazlar hacizle yüklü olarak 3. kişiye satılmış olduğundan; mahkemenin hacizlerin düştüğüne ve taşınmazların hacizlerin düşmesinden sonra üçüncü kişi tarafından alındığına ilişkin gerekçesi yerinde değildir.
O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünün 15.5.2015 tarihli kararının iptaline karar vermek gerekirken yazılı şekilde reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.