Adi kefilin sorumluluğu
6. Hukuk Dairesi 2014/12628 E. , 2014/13577 K.
Davalı H.. S.. sözleşmede adi kefildir.TBK 585 maddesinde ”Adi kefalette alacaklı,borçluya baş vurmadıkça ,kefili takip edemez.”hükmüne yer verilmiştir TBK. 585.maddesi hükmü uyarınca, adi kefilin borçtan sorumlu tutulabilmesi ancak, kefalet sözleşmesinden sonra borçlunun iflas etmesi veya hakkında takibat icra olunup da, alacaklının hatası olmaksızın, semeresiz kalması, yahut borçlu aleyhinde Türkiye’de takibat icrasının imkansız hale gelmesi ile mümkündür. Bu nedenle davacı, öncelikle asıl borçludan kira sözleşmesinden doğan alacağına ilişkin talepte bulunmadan veya hakkında başlatılan takip sonuçsuz kalmadan asıl borçlu ile birlikte kefil H.. S.. hakkında da dava açtığından adi kefil H.. S.. hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekir.Öte yandan kabule göre de kiralanandan kimin tahliye edildiği belli değildir.
MAHKEMESİ : Antalya 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/09/2014
NUMARASI : 2014/512-2014/983
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı alacaklı kira alacağının tahsili için tahliye talepli başlattığı icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesini istemiştir.Mahkemece itirazın kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmesi üzerine karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir
Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 28.07.2008 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.Sözleşmeyi S.. S.. kiracı,H.. S.. ise adi kefil olarak imzalamışlardır.Davacı kefil ve kiracı hakkında tahliye talepli olarak 05.03.2014 tarihinde Antalya 5 İcra Müdürlüğünün 2014/2349 esas sayılı dosyasında başlattığı takip talebi ile 2013 Aralık-2014 Şubat aylar arası aylık 450 TL den toplam 1.350 Tl asıl 11.65 TL faiz olmak üzere toplam:1.361.65 TL nin tahsilini istemiştir.Ödeme emri davalılara 10.03.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.Davalılar süresinde verdikleri ayrı ayrı itiraz dilekçelerinde borca itiraz ettiklerini belirtmişlerdir.Davalı H.. S.. sözleşmede adi kefildir.TBK 585 maddesinde ”Adi kefalette alacaklı,borçluya baş vurmadıkça ,kefili takip edemez.”hükmüne yer verilmiştir TBK. 585.maddesi hükmü uyarınca, adi kefilin borçtan sorumlu tutulabilmesi ancak, kefalet sözleşmesinden sonra borçlunun iflas etmesi veya hakkında takibat icra olunup da, alacaklının hatası olmaksızın, semeresiz kalması, yahut borçlu aleyhinde Türkiye’de takibat icrasının imkansız hale gelmesi ile mümkündür. Bu nedenle davacı, öncelikle asıl borçludan kira sözleşmesinden doğan alacağına ilişkin talepte bulunmadan veya hakkında başlatılan takip sonuçsuz kalmadan asıl borçlu ile birlikte kefil H.. S.. hakkında da dava açtığından adi kefil H.. S.. hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekir.Öte yandan kabule göre de kiralanandan kimin tahliye edildiği belli değildir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 08.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.