Temlik tasarruf işleminin iptali
17. Hukuk Dairesi 2017/3403 E. , 2018/7852 K.
tasarruf (temlik) işlemlerinin İİK.nun 280. maddesi ile düzenleme altına alınan malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu haller kapsamına da girdiği anlaşılmakla
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … vekili ile katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu şirketten alacaklı olduklarını ve şirketin dava dışı 3. kişilerden olan alacağını kendilerine temlik edeceğine dair aralarında protokol akdedildiğini, temlik işleminin gerçekleşmemesi üzerine borçlu şirket aleyhine … takibi başlattıklarını, borçlunun bu esnada protokole konu devlet hastanesinden olan alacağını diğer davalı …’ya temlik ettiğini belirterek, davalılar arasındaki … 47. Noterliği’nin 29.05.2013 tarih 18983 ve 18984 yevmiye nolu 32.087,00 TL’lik temlik tasarruf işleminin iptali ile bu bedelin … dosyasına gönderilmesi gerektiğinin tespitini talep etmiştir.
Davalı …, borçlu şirkete muhtelif tarihlerde elden 40.000,00 TL borç verdiğini ve buna karşılık şirketin … Devlet Hastenesi’nden olan alacağını kendisine temlik aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı borçlu şirket vekili, mal kaçırma kasıtlarının olmadığını, davalı … …ile aralarında borç ilişkisi bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile, davalı …Sağlık İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi tarafından diğer davalı …’ya yapılan 29/05/2013 tarihli alacağın temlikine ilişkin 18983 ve 18984 yevmiye sayılı 32.087,00 TL’lik tasarruf işleminin iptaline, bu bedelin davacı tarafın
başlatmış olduğu … 17. … Müdürlüğü’nün 2013/8758 sayılı dosyasında davacı alacağı olarak gönderilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili ile katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK’nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da “iyiniyet kurallarına aykırılık” nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamak olduğu, davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri … yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebileceği (İİK.md.283/1), bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmadığı, bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki … takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın iptali istenen tasarruftan itibaren beş yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gerektiği, bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği, özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmeli, aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalı, keza İİK.nun 280. maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı
irdelenmeli, öte yandan İİK.nun 279. maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Yapılan açıklamalar ışığında somut olay ön koşullar yönünden değerlendirildiğinde; davacının borçludaki alacağının gerçek olduğu, borçlu hakkındaki … takibinin kesinleştiği ve hakkında alınmış aciz belgesinin (aciz belgesi niteliğinde haciz zaptı) (İİK.nun 277 md) bulunduğu, davanın iptali istenen tasarruftan itibaren beş yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı, iptali istenen tasarrufun da borcun doğum tarihinden sonra yapıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan 22/05/2014 ve 02/09/2014 havale tarihli bilirkişi raporlarında; iptali istenen temlik işleminin dayanağı 40.000,00 TL bedelli senedin davalı borçlu şirket defter ve kayıtlarında yer almadığının tespit edildiği, yine dosya kapsamından, davacı şirketle davalı borçlu şirket arasında akdedilen protokolde, davalı şirketin dava dışı 3. kişilerden (… Devlet Hastanesi) olan alacağını davacı şirkete temlik edeceğine dair hükmün bulunduğu, anlaşılmaktadır.
Bu halde, dava konusu temlik alacağının, daha öncesinde davacı ve davalı şirketler arasında borçların ödenmesine ilişkin akdedilen protokole konu edildiği, temlik işleminin dayanağı bononun davalı taraflar arasında geriye dönük olarak her zaman düzenlenmesinin mümkün bulunduğu, yine davalı taraflar arasında … 47. Noterliğinin 29.05.2013 tarih ve 18983, 18982 ve 18984 yevmiye numaralı ve 14.574,60 TL., 11.604,60 TL ve 17.513,28 TL bedelli üç ayrı temliknamenin üçünün de aynı tarihte düzenlendiği ve bu temliknamelerin davacı tarafından alacağının tahsili amacı ile ilgili devlet hastanelerine gönderilen haciz ihbarnameleri ile aynı gün ve fakat saat farkı ile önce tebliğ edildiklerinin anlaşılması karşısında, davalılar arasındaki tasarruf (temlik) işlemlerinin İİK.nun 280. maddesi ile düzenleme altına alınan malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu haller kapsamına da girdiği anlaşılmakla, bu gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi
gerekirken hacizden sonra yapılan temlikin geçersiz olduğu şeklindeki yazılı gerekçe ile karar verilmesi yerinde değil ise de; sonuç itibarı ile davanın kabulüne dair verilen karar isabetli olup, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin kabulü ile kararın gerekçesi değiştirilerek hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.643,86 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı … Özanlı’dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.