Teminat mektubunun haksız paraya çevrilmesi dava konusu olabilir
11. Hukuk Dairesi 2019/3711 E. , 2020/2080 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Antalya 4.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24/05/2018 tarih ve 2015/668 E- 2018/384 K. sayılı kararın Davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 26/06/2019 tarih ve 2018/2058 E- 2019/1321 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:
Davacı vekili; taraflar arasında 25.04.2010 tarihli evsel ve endüstriyel atık su arıtma tesisinin işletilmesi işine ilişkin sözleşme imzalandığını, müvekkilinin sözleşme gereği edimini yerine getirdiği halde davalı tarafından 73.674,90 TL hakediş bedelinin ödenmediğini ve 52.506,24 TL tutarlı teminat mektubunun paraya çevrildiğini ileri sürerek; ödenmeyen hakediş bedelinin faizi ile 52.506,24 TL’lik teminat mektubunun paraya çevrilmesi nedeniyle de bu tutarın paraya çevrildiği tarihten itibaren ticari faizi ile birlikte, müvekkilinin itibarının zedelenmesi nedeniyle 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının standart dışı deşarjı nedeniyle müvekkiline ASAT tarafından uygulanan idari yaptırım cezasına yaptıkları itiraz ve davaların sonuçsuz kalması halinde davacıya rücu edileceğini, 24.04.2015 tarihinde ASAT tarafından yapılan kontrolde davacı yüklenici faaliyetinden kaynaklanan işletme kusuru nedeniyle müvekkiline idari para cezası uygulandığını ve davalının zarara uğradığını, bu nedenle hakediş bedelinin ödenmemesi ve teminat mektubunun paraya çevrilmesinin sözleşme ve yasaya dayalı olduğunu, Antalya 3. İdare Mahkemesinin 2015/1343 Esas sayılı dosyasında idari yaptırım kararının iptali istemi ile açılan dava ve idari yaptırım kararına yönelik Sulh Ceza Mahkemesine yapılan itirazın sonuçsuz kalması halinde davacıya rücu edileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; ASAT tarafından davalıya para cezası uygulanmasında davacının kusurunun bulunduğu, bu nedenle davacının hakedişlerinde kesinti yapma ve teminat mektubunu nakde çevirme koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce; ASAT tarafından yüklenici faaliyetinden kaynaklanan işletme kusuru nedeniyle davalıya idari yaptırım uygulandığı, sözleşmenin 13.2. maddesinde yüklenicinin sözleşme ve şartnameye aykırı davranması nedeniyle zarara yol açması durumunda hakedişten kesinti yapılacağı, yüklenicinin söz konusu kusuru gidermesi halinde dahi kesilen miktarın geri ödenmeyeceğinin düzenlendiği, davacının sözleşmeye aykırı davrandığının kabulü gerektiği ve ASAT tarafından davalıya uygulanan yaptırım ile davacının sözleşmeye aykırı eylemi arasında illiyet bağının bulunduğu, sözleşmenin 30. maddesi uyarınca yüklenicinin kusurlu veya standartlara uygun olmayan malzeme seçimi … nedenlerle ortaya çıkan zarar ve ziyanın ihmal ve tazmininden doğrudan sorumlu olduğunun düzenlenmesi nedeniyle davalının hakediş kesintisi ve teminat mektubunu paraya çevirmesinin sözleşmeye uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 26/02/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.