ACİZ VESİKASI İLE TAKİPTE FAİZ İSTENİR Mİ ?
12. Hukuk Dairesi 2017/2181 E. , 2018/5106 K.
İİK’nun 143/4. maddesi gereğince borç ödemeden aciz vesikasında yazılı alacak için faiz istenemeyeceği belirtilmiş ise de, alacak muaccel olup takibe konu yapıldıktan sonra, bu alacak için takipten sonra faiz istenmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamsız takipte borçlunun itirazı ile takibin durdurulduğu, alacaklının icra mahkemesine başvurusunda; takibin aciz vesikasına dayalı olduğu belirtilerek itirazın kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece itirazın kısmen kaldırılmasına ve alacaklının takipten sonra işleyecek faize ilişkin taleplerinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İcra takibinin dayanağı olan aciz vesikasının, … . İcra Müdürlüğü’nün 2001/20094 sayılı icra takip dosyasından İİK’nun 143 ve 251. maddeleri uyarınca 27.09.2002 tarihinde 15.288.502,190 TL borç miktarı için düzenlendiği anlaşılmaktadır.
İİK’nun 143/4. maddesi gereğince borç ödemeden aciz vesikasında yazılı alacak için faiz istenemeyeceği belirtilmiş ise de, alacak muaccel olup takibe konu yapıldıktan sonra, bu alacak için takipten sonra faiz istenmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır.
Somut olayda, alacaklı taraf takip tarihinden itibaren işleyecek faiz talebinde bulunduğuna göre, mahkemece faiz alacağına ilişkin itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, bu yöndeki istemin yerinde olmayan gerekçe ile reddi isabetsizdir.
Öte yandan, İİK’nun 68/son fıkrasının ilk cümlesine göre; “İtirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilir.”
Somut olayda mahkemece, esasa ilişkin değerlendirme yapılıp borçlunun iddiasının varit olmaması ve borcun ödendiğinin de ispat edilememesi sebebiyle borçlunun asıl alacak yönünden itirazının kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir.
O halde İİK’nun 68/son maddesinin ilk cümlesine göre alacaklının tazminat talebinin kabulü gerekirken, bu konudaki istemin yazılı gerekçeyle reddi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/05/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
Üye …’in Karşı Oy Yazısı :
İİK’nun 143/4. fıkrasına göre “Aciz vesikasına bağlı alacaklar için faiz istenemez.” Bu hüküm emredici olup, aciz vesikasına dayalı icra takibi başlatılsa dahi takip tarihinden itibaren faiz istenemez.
Somut olayda genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi borç ödemeden aciz vesikasına dayalı olarak başlatılmış ve aciz vesikasında belirtilen takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olup, borçlu icraya itirazında borca itirazı ile birlikte faize faiz oranına işlemiş faize de itiraz etmiştir. Alacaklının itirazın kaldırılması talebi üzerine mahkemece şikayetin kısmen kabulüne, itirazın kaldırılmasına, takibin devamına, faize yönelik itirazın kaldırılması isteminin reddi anlamına gelecek şekilde İİK’nun 143/4. maddesi gereğince faiz talebinin kaldırılmasına karar vermiştir.
Anılan hüküm usul ve yasaya uygun olup onanması gerekirken takip tarihinden itibaren faiz istenebileceği faiz alacağına ilişkin itirazın kaldırılması gerekçeleri ile kararın bozulması yönündeki Dairemiz çoğunluk görüşüne katılamıyorum. 24/05/2018