8 Eylül 2024

icraguncesi.com

İcra Hukukuna dair HERŞEY….

YARGITAY KARARLARI

İhale konusu taşınmaz veya taşınır üzerine haciz koyduran ya da ipotek hakkı bulunan alacaklı, söz konusu taşınmaz veya taşınırı ihale ile satın alıp, kendisinden önce başka alacaklı bulunmaması halinde alacağı oranında satış bedelini ödemekten kaçınabilir, satış bedelini alacağına mahsup edebilir. İhale konusu taşınmaz veya taşınır üzerinde alıcının yaptığı takip nedeniyle koydurduğu hacizden ya da ipotekten başka haciz bulunması halinde de, yukarıda belirtilen İİK.nun 140.maddesi gereğince sıra cetveli yapılması gerekecektir. Alacaklıların ne miktar hak sahibi olacakları yapılacak sıra cetvelinin kesinleşmesi ile belirlenecektir. Sıra cetveli yapılıp, ihale alıcısı (haciz alacaklısı) aleyhine fark doğduğunun tespit edilmesi, diğer bir ifade ile alacaklının ihale bedelini yatırmasının gerekip gerekmediğinin belirlenmesi gerekir.

ipotekli taşınmaz maliklerine icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekir. Bu husus kamu düzeninden ve ilamlı takip yapma şartı olup, İİK’nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbidir

Taraflar arasındaki kredi sözleşmesi Tebligat Kanun’nun 35/son maddesinde belirtilen nitelikte bir sözleşme olmadığından ödeme emri tebligatının tebliğ edilemeden gelmesi üzerine TK’nun 35/son maddesine göre tebliğ yapılmasına karar verilemez.

İİK’nun 128/a-2. maddesi gereğince, kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez. Ancak, doğal afetler ve imar durumu gibi çok önemli değişiklikler meydana getiren benzer hallerde yeniden kıymet takdiri istenebilir.

12. Hukuk Dairesi         2016/23609 E.  ,  2017/1653 K. İpotek alacaklısı 3. kişi banka, satıştan önce ipotek bedelinin altında satışa muvafakat etmediği halde satıştan sonra ipotek bedelinin altında satışa muvafakat ederek, satışa …

6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 583/1. maddesinde yer alan “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama…