Elektronik Tebligatta Tebellüğ Tarihi
Hukuk Genel Kurulu 2019/623 E. , 2020/9 K.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesinde muhatabın elektronik tebligatı tebellüğ etmiş sayılacağı tarihe ilişkin özel bir düzenleme yer almaktadır. Bu düzenlemeye göre “Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır.” Bunun sonucu olarak elektronik tebligatta tebellüğ tarihi elektronik tebligatın muhatabın elektronik posta hesabına ulaştığı veya okunduğu tarih olmayıp, tebligatın muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonu olmaktadır. Böylelikle, muhatabın kayıtlı elektronik posta hesabını kontrol etmemek suretiyle tebliğin sonuçlarını geciktirmesi ihtimali söz konusu olmayacaktır.
Hukuk Genel Kurulu 2019/623 E. , 2020/9 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine itirazın kaldırılması” talebinden dolayı, bozma üzerine direnme yoluyla; Ankara 5. İcra Hukuk Mahkemesince verilen 19.03.2015 tarihli ve 2015/11 E., 2015/209 K. sayılı kararın bozulmasını kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulundan çıkan 07.05.2019 tarihli ve 2017/12-724 E., 2019/529 K. sayılı kararın, karar düzeltme yoluyla incelenmesi alacaklı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiştir.
2. Hukuk Genel Kurulunca dilekçe, düzeltilmesi istenen karar ve dosyadaki ilgili bütün belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
3. İstem, genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibine itirazın kaldırılmasına ilişkindir.
4. Yerel mahkemece itirazın kaldırılmasına dair verilen direnme kararının borçlu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulunca direnme kararının bozulmasına karar verilmiş, bu karara karşı alacaklı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
5. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasına geçilmeden önce bozma kararının alacaklı vekiline elektronik tebligat ile 04.08.2019 tarihinde tebliğ edilmesi ve alacaklı vekilinin 19.08.2019 tarihinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olması karşısında karar düzeltme isteminin süresinde olup olmadığı hususu ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.
6. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’na 5311 sayılı Kanun’un 29. maddesi ile eklenen geçici 7. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken İİK’nin 366/III. maddesi uyarınca karar düzeltme süresi kararın tebliğinden itibaren 10 gündür.
7. 28.02.2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanun ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesinin 1. fıkrasında (1/g) baro levhasına yazılı avukatlara tebligatın elektronik yolla yapılmasının zorunlu olduğu, 4. fıkrasında ise elektronik yolla tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı düzenlenmiştir.
8. Anılan maddeye dayanılarak hazırlanan ve 06.12.2018 tarihli 30617 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, elektronik ortamda yapılacak tebligata ilişkin usul ve esasları düzenleyen Elektronik Tebligat Yönetmeliği 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
9. Elektronik Tebligat Yönetmeliği’nin 3. maddesinde;
“Elektronik tebligat: Tebligat Kanunu ve bu Yönetmeliğe uygun olarak elektronik ortamda yapılan tebligat,
Elektronik tebligat adresi: PTT tarafından, gerçek kişiler için kimlik bilgileri, tüzel kişiler için ise tabi oldukları sistem bilgileri esas alınmak suretiyle tek ve benzersiz şekilde oluşturulan ve UETS’ye kaydedilen tebligat adresi,
UETS: Tebligat Kanunu ve bu Yönetmelik uyarınca yapılan elektronik tebligat işlemlerini yürütmek amacıyla PTT tarafından kurulan, işletilen ve güvenliği sağlanan sistem,
Zaman damgası: 5070 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde tanımlanan zaman damgası”
olarak tanımlanmıştır.
10. 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nda ise “Zaman damgası: Bir elektronik verinin, üretildiği, değiştirildiği, gönderildiği, alındığı ve/veya kaydedildiği zamanın tespit edilmesi amacıyla, elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı tarafından elektronik imzayla doğrulanan kaydı ifade eder.” şeklinde belirtilmiştir.
11. Elektronik Tebligat Yönetmeliği’nin 5/ğ. maddesinde tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olanlar arasında “Baro levhasına yazılı avukatlar” gösterilmiştir. Yönetmeliğin 6. maddesinde elektronik tebligat adresi alma zorunluluğuna tabi olanlar için yapılacak başvuru, 8. maddesinin 1. fıkrasında PTT’nin başvurunun yapıldığı tarihten itibaren bir ay içinde elektronik tebligat adresini, gerçek kişiler için kimlik bilgilerini, tüzel kişiler için ise tabi oldukları sistem bilgilerini esas almak suretiyle tek ve benzersiz olacak şekilde oluşturacağı ve UETS’ye kaydedeceği, elektronik tebligatın hazırlanması ve muhataba ulaştırılmasını düzenleyen 9. maddesinde tebligat çıkarmaya yetkili makam ve mercinin, elektronik tebligat mesajını hazırlayarak, UETS’ye teslim edeceği, UETS’nin elektronik tebligat mesajını zaman damgasıyla ilişkilendirerek muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştıracağı, elektronik yolla tebligatın muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı belirtilmiştir.
12. Görüldüğü üzere, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesinde muhatabın elektronik tebligatı tebellüğ etmiş sayılacağı tarihe ilişkin özel bir düzenleme yer almaktadır. Bu düzenlemeye göre “Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır.” Bunun sonucu olarak elektronik tebligatta tebellüğ tarihi elektronik tebligatın muhatabın elektronik posta hesabına ulaştığı veya okunduğu tarih olmayıp, tebligatın muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonu olmaktadır. Böylelikle, muhatabın kayıtlı elektronik posta hesabını kontrol etmemek suretiyle tebliğin sonuçlarını geciktirmesi ihtimali söz konusu olmayacaktır.
13. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesinin 4. fıkrasında yer alan düzenlemeye benzer bir düzenleme de 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 107/A maddesinin 2. fıkrasında yer almakta olup, “..Elektronik ortamda tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır…” şeklindedir. Bu düzenlemenin Anayasaya aykırılığı iddiası ile yapılan başvuru üzerine Anayasa Mahkemesinin 19.09.2019 tarihli ve 2018/144 esas sayılı kararında; itiraz konusu kuralın muhataplara öncelikle elektronik posta adreslerini belirli aralıklarla kontrol etme yükümlülüğü yüklediği, bu yükümlülüğe beşer günlük aralıklarla uyulduğu takdirde hukuki yollara başvuru süresi yönünden herhangi bir hak kaybı olmayacağı, muhatabın elektronik posta adresini her gün ya da beş günden daha az aralıklarla kontrol etmesi hâlinde ise tebliğin yapılmış sayılacağı tarihten de önce tebligattan haberdar olunacağı için süre yönünden bir hak kaybı yaşanmayacağı gibi bu sürenin birkaç gün daha uzamasının söz konusu olacağı belirtilerek düzenlemenin Anayasaya aykırı olmadığına karar verilmiştir.
14. Somut olayda karar düzeltme istemine konu Hukuk Genel Kurulunun bozma kararının alacaklı vekiline tebliğine ilişkin e-tebliğ mazbatasının incelenmesinde; “Tarih 30.07.2019 Muhatap hesabına teslim edilmek üzere UETS tarafından teslim alındı, 30.07.2019 Tebligat alıcı için ayrılmış tebligat alanına (hesabına) başarılı bir şekilde konuldu, 04.08.2019 Tebligat alıcının hesabına iletilmesine müteakip mevzuat gereği belirlenen süre sonunda otomatik olarak okundu sayıldı” şeklinde açıklamaların yer aldığı görülmektedir.
15. Elektronik Tebligat Yönetmeliği’nin 9. maddesinde belirtildiği üzere UETS elektronik tebligat mesajını zaman damgasıyla ilişkilendirerek 30.07.2019 tarihinde muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştırmış olup, elektronik yolla tebligat muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağından bozma kararının 04.08.2019 tarihinde alacaklı vekiline tebliğ edildiği, 10 günlük karar düzeltme süresinin son gününün Kurban Bayramı’nın dördüncü günü olan 14.08.2019 tarihine rastladığı, resmi tatil olması sebebiyle İİK’nin 19. maddesinin 3. fıkrası gereğince müddetin 15.08.2019 tarihinde biteceği, karar düzeltme isteminin ise yasal 10 günlük süreden sonra 19.08.2019 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır.
16. Hâl böyle olunca karar düzeltme isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
Alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin süre yönünden REDDİNE, 14.01.2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.