21 Aralık 2024

icraguncesi.com

İcra Hukukuna dair HERŞEY….

İPOTEKLİ TAKİPTE MESKENİYET İDDİASI

Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir.

12. Hukuk Dairesi         2020/14 E.  ,  2020/7055 K.

Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir.

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; taşınmazın haline münasip ev niteliğinde olması nedeni ile haczinin mümkün olmadığını belirterek haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, borçlunun taşınmazda haciz tarihinden önce ipotek tesis ettiği ve ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu ipotek olduğu gerekçesiyle şikayetin kısmen kabulüne karar verildiği görülmektedir.
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir.
Somut olayda, şikayete konu taşınmaz üzerinde Türkiye …bankası A.Ş. lehine 12/02/2008 tarihli ipotek kaydının bulunduğu, adı geçen bankanın 28/09/2017 tarihli cevabi yazısında, ipoteğin ve borcun sona ermediğinin bildirildiği görülmektedir.
Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senette yer alan; “……. namına açılmış ve açılacak bilcümle borçlu hesaplardan veya senetlerinin Bankaca iskonto ve iştirasından veya teminat alınmasından yahut yurt içi ve yurt dışı her türlü resmi daire , müessese, mahkeme ve icra dairelerine, gerçek ve tüzel kişilere, bankalara ve bankaca uygun görülecek diğer muhataplara hitaben borçlu lehine veya talimatıyla üçüncü kişiler lehine bankaca verilen teminat mektuplarından, kontragarantilerden…..adi ve müteselsil kefaletlerden ve diğer her türlü sözleşmelerden…gibi diğer her türlü sebeplerden Bankanın Merkez ve Şubelerine karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarının 60.000-TL sına kadar olan
alacakları ile bu meblağa ilaveten ve ayrıca bu borçlarla ilgili olarak doğmuş ve doğacak akdi faizler, vekalet ücreti, icra takip ve yargılama giderleri ve temerrüt faizleri ile …” şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, takibin diğer borçlusunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve ipoteğe konu borcun şikayete konu haciz tarihinden önce ödenmemiş olduğu sabit ve tartışmasız olduğuna göre, mahkemece, meskeniyet şikayetinin reddi yerine, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile … Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 07.11.2019 tarih ve 2018/1564 E.-2019/2626 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 15/09/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.