SONRADAN FAİZ TALEBİ RED KARARI
Alacaklı vekilinin dilekçesi dosyamıza gelmekle okundu.
Dilekçe ve dosya incelendi ;
Alacaklı vekilinin “Müdürlüğünüz dosyasından takibe konu rehin açığı belgesini tarafımıza veren ilgili icra dosyası Şile İcra Müdürlüğü’nün 2018/274 Esas Sayılı dosyası olmakla, rehin dosyası ödeme emri talep ekinde sunulduğu üzere takibe konu faiz oranı % 53,82 olduğundan müdürlüğünüz ilgi sayılı dosyasında işletilmesi gereken % 53,82 faiz oranının işletilerek dosya kapak hesabının tekrar yapılmasını talep ederim. ” şeklinde talepte bulunduğu anlaşıldı.
Alacaklı vekilinin Şile İcra Müdürlüğü’nün 2018/274 Esas Sayılı dosyasında alınan 16/05/2018 Tarihli ve 94.439,29 TL tutarlı rehin açığı belgesine istinaden 31/05/2018 tarihinde Müdürlüğümüze Örnek No 1 Takip Talebi sunarak borçlulara karşı takip başlatmıştır.
Takip talebi incelendiğinde 94.439,29 TL asıl alacak, masraflar ve vekalet ücreti talep edilmiş faiz talep edilmemiştir.
Müdürlüğümüzce HMK nun 26. Maddesi uyarınca taleple bağlılık ilkesi gereği iş ve işlemler faizsiz olarak yerine getirilmiştir.
12/10/2021 tarihi itibari ile faizsiz olarak hesap yapılmış ve borçlunun borcu kalmadığı sonucu çıkmıştır.
Ancak alacaklı vekili 14.10.2021 tarihli talebinde rehin açığı belgesine dayanak olan takibin faiz oranın %53,82 olduğu gerekçesi ile sonradan faiz talebinde bulunmuştur.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/1230 Esas ve 2014/4381 Karar sayılı kararlarında “…İpotekli taşınmazın satışından elde edilen bedel düşüldükten sonra bakiye alacak için düzenlenecek rehin açığı belgesinin verileceği miktar hesaplanırken o tarihe kadar işlemiş faizinin de aynı esaslara göre belirlenmesi gerekir… ” şeklinde karar verilmiş ise de alacaklının takip talebinde faiz istemediğinden bu aşamada bu kararın uygulanması takibin genişletilmesi yasağına gireceğinden,
Kaldı ki ;
Hukuk Genel Kurulunun 2017/1704 Esas ve 2020/534 Kararları “…takip yapılır iken tercih hakkının yasal faiz yönünde kullanıldığı, bu sebeple takip sırasında talep edilebilecek faiz oranı net belli olduğundan daha sonra faiz oranının değiştirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar veren direnme kararı yerindedir…” şeklinde olmakla faiz oranı değiştirilemez iken sonradan faiz istenmesi mümkün olmayacağından,
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 18.04.2012 tarihli ve 2011/27643 E., 2012/13058 K. sayılı kararıyla ” alacaklı, takip talebinde talep ettiği alacak miktarı ile bağlı olup, takip dosyasında bu miktardan fazla talepte bulunamaz. Takip talebinde istenmeyen alacak için ayrı bir takip yapılması gerekir.” şeklinde karar verildiğinden,
Hukuk Genel Kurulunun 2017/8-1916 Esas ve 2019/616 Kararları”…Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nce alacaklının takip talebinde talep ettiği alacak miktarı ile bağlı olduğu, takip dosyasında bu miktardan fazla talepte bulunamayacağı, takip talebinde istenmeyen alacak için ayrı bir takip yapılması gerektiği, ek icra emrinin bu nedenle iptali gerekirken…” şeklinde karar verildiğinden,
2004 Sayılı İcra Ve İflas Kanunun 85/1. Maddesi “Borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır mallariyle taşınmazlarından ve alacak ve haklarından alacaklının ana, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı haczolunur ” şeklinde düzenlendiğinden,
2004 Sayılı İcra Ve İflas Kanunun 85/son. Maddesi “…Haczi koyan memur borçlu ile alacaklının menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle mükelleftir….” şeklinde düzenlendiğinden,
Aşağıdaki şekli ile karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varıldı.
Karar :
Alacaklı vekilinin faiz talebinin reddine,
Masraflar bakımından teretüdlerin giderilmesi bakkmından talimat icra müdürlüğünce yapılan haciz, muhafaza, hammaliye , nakliye, taksi ücreti,yediemin ücreti vs. Tüm masrafların istenmesine,
Kararın alacaklı vekiline tebliğine, tebliğden itibaren yasal İİK.’nun 16. Maddesi gereği İcra Hukuk Mahkemesi Hakimliğine şikayet edilebilceğinin ihtarı ile karar verildi.