TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK KAYDIYLA BİRDEN FAZLA TAKİP YAPILMASI HALİNDE PEŞİN VE BAŞVURMA HARCI
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi Dosya No:2019/381 Karar No:2019/432 Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Esas No:2019/9115 Karar No:2020/5104 (Kesinlik Sınırı Geçmediği )
Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek aynı kanunun 353. maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın İstanbul/Galata Şubesi ile……… San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan sözleşmelere istinaden anılan firmaya kredi kullandırıldığını, firmanın kredi borçlarını ödememesi üzerine borçlu firma hakkında Sakarya 2. İcra Müdürlüğü’nün 2018/4247 esas sayılı dosyasından rehinin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine başlandığını, aynı zamanda borçlu firma ile ilgili alacağı Sakarya 1. İcra Müdürlüğü’nün 2018/3725 esas sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takibe konulduğunu, Sakarya 2. İcra Müdürlüğü’nce dosyada aynı alacak için mükerrer harç yatırılmaması ve aradaki fark olan 1.003.733,87 TL üzerinden harç alınması yönündeki taleplerinin icra müdürlüğünce reddedildiğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, farklı tarihlerdeki aynı alacağa konu takiple ilgili olarak sadece aradaki 1.003.733,87 TL (2.210.949,60 TL – 1.207.215,73 TL ) üzerinden harç alınması gerekirken aynı alacak kalemleri için tekrar harç tahsil edilmesinin kanuna ve yargı kararlarına aykırılık teşkil ettiğini, somut olayda aynı alacak için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla yapılmış iki ayrı takibin olduğunu, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2011/3662 esas, 2011/19138 karar sayılı ilamı kapsamında yapılan müracaat neticesinde aynı alacak için başlatılan ikinci takipte harç ödememesi ile ilgili olarak dilekçe ekinde Kocaeli 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/79 esas, 2018/193 karar sayılı kararında Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/4316 takip sayılı dosyasından verilen 24/01/2018 tarihli kararın kaldırılmasına karar verildiğini ve Kocaeli 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/79 esas 2018/146 karar sayılı kararı ile ilk takipte alınan harcın yeterli olduğundan fazladan alınan harcın iadesine dair karar verildiğini, bu kararlar doğrultusunda memur işleminin iptali ile mükerrer olarak tahsil edilmiş olan peşin harcın iadesinin gerektiğini ileri sürerek 24/12/2018 tarihli icra müdürlüğü kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DOSYADA TOPLANAN DELİLLER:
Sakarya 2. İcra Müdürlüğü’nün 2018/4247 esas sayılı dosyası.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ:
Aynı alacak için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip yapılabileceği, takiplerin hepsinde tahsilat yapılırsa diğer takiplerle de aynı alacak infaz edileceğinden tahsil harcı mahsup edileceğini, tek tahsil harcı alınması gerektiği, ancak tahsil harcına ilişkin kuralın iki ayrı takibi tek takip haline getirmeyeceği, her takibin bağımsız olduğu, ikisinde de icra harçları alınacağı, sadece tahsil harcının mahsubunun mümkün olduğu, diğer harçların müstakil tahsil edileceği, bu nedenlerle memur işleminin usul ve yasaya uygun olduğundan davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davacı vekili dava dilekçesinde; aynı alacak için Sakarya 2. İcra Müdürlüğü’nün 2018/4247 sayılı takip dosyasında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, yine bakiye alacak için tahsilde tekerrür olmamak üzere Sakarya 1. İcra Müdürlüğü’nün 2018/3725 sayılı dosyasında takip başlattıklarını, her iki takibin konusu alacağın tek olduğunu, bu nedenle ikinci takipte aradaki fark olan 1.003.733,87 TL üzerinden harç alınması gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davacı/alacaklı banka Sakarya 2. İcra Müdürlüğü’nün 2018/4247 esas sayılı takip dosyasında rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatmış, yine bakiye alacak için tahsilde tekerrür olmamak üzere Sakarya 1. İcra Müdürlüğü’nün 2018/3725 sayılı dosyasında takip başlatmıştır.
Yerleşik Yargıtay kararlarına göre; aynı alacak için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla birden fazla takip yapılması mümkün olup, icra takiplerinden birinde alacağın tahsil edilmesi halinde, diğer takip dosyası da infaz edilmiş olacağından tahsil harcı yalnızca tahsilat yapılan takip dosyasından ve bir defa alınır başka bir ifadeyle kural olarak tahsili halinde aynı alacaktan tek tahsil harcı alınır. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Esas No:2015/27696 Karar No:2016/4469)
Ancak davacı/alacaklı tarafından henüz icra takibi yeni başlatılmış olup dosyalarda tahsilat söz konusu olmadığından henüz tahsil harcı tahakkuk etmemiştir. İcra müdürlüğünce sadece peşin harç alınmıştır. Alınan peşin harç, ilerde tahsil harcına mahsup edileceğinden henüz dosyada fazladan tahsil harcı alınıp alınmayacağı belirsizdir. Zira tahsil yapılıp yapılmayacağı ve ne miktar tahsilat yapılacağı belli olmadığından bu aşamada mükerrer tahsil harcı alındığına dayanılarak açılan davada davacının hukuki yararı yoktur. İcra müdürlüğünce henüz her iki dosya için mükerrer alınmış fazla bir harç işlemi ortada yoktur. Her dosya bağımsız olacağından peşin ve başvuru harçlarının bu aşamada her iki dosyadan alınmasında usulsüzlük yoktur. Tüm bu nedenlerle davacının henüz doğmamış mükerrer tahsilat iddiasıyla dava açmasında hukuki yarar bulunmadığından yerel mahkemece verilen karar isabetlidir.
Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara, gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının istek halinde karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
4-Dosyanın İstinaf Mahkemesine gönderilmesi amacıyla yapılan posta masrafı ve tebligat giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran taraf üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333. maddesi gereğince kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
6-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-HMK’nun 27. maddesi gereğince tarafların hukuki dinlenilme hakkı nedeniyle ve 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı yasanın 27. maddesi ile HMK’nın 302. maddesine eklenen 5. fıkrası uyarınca hükmün taraflara tebliğ Dair gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta içinde Dairemize veya Dairemize gönderilmek üzere, başka yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Yargıtay’ın ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere TEMYİZ yasa yoluna başvurma hakkı bulunduğuna oy birliği ile karar verildi.19/04/2019