ÜNİVERSİTELERDE HARÇ ALINMAZ
12. Hukuk Dairesi 2015/23446 E. , 2016/427 K...
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ….. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçede zamanaşımı itirazı ile birlikte faiz türü ve oranına itiraz da bulunduğu, alacaklının itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, borçlu tarafından borç ve borç ilişkisinin kabul edildiği, ödemeye ilişkin belge ibraz edilmediği belirtilerek davanın kabulüne, asıl alacak miktarı üzerinden borçlu aleyhine tazminata hükmedildiği anlaşılmıştır.
Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emrine karşı sadece faiz ile alacağın zamanaşımına uğradığı yönünde itirazda bulunduğu dikkate alınarak faize ve zamanaşımına ilişkin itirazlarıyla ilgili inceleme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, faiz ile zamanaşımı itirazı konusunda değerlendirme yapılmadan ve borçlunun asıl alacağa ilişkin bir itirazı olmadığı halde, asıl alacağa itiraz varmış gibi asıl alacak miktarı üzerinden hesap edilen %20 icra inkar tazminatının borçludan tahsiline karar verilmesi isabetsizdir.
Öte yandan, temyize konu kararda, hüküm altına alınanın ne olduğunun gösterilmediği ve sadece ”davanın kabulüne, borçlu aleyhine asıl alacak miktarının %20’si tutarında 1.827,39 TL kötü niyet tazminatına hükmedilmesine” sözleriyle yetinildiği görülmektedir. Bu haliyle, HMK’nun 297/2. maddesine aykırı olarak hüküm fıkrasının açık yazılmamış olması doğru olmadığı gibi, 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 3708 Sayılı Yasa ile değişik 56/b maddesi delaletiyle 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 13/j maddesi uyarınca üniversiteler harçtan muaf olmasına rağmen, harcın davalı borçludan tahsiline karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.