İlamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması ve kesinleşmesinin gerektiği hallerde kesinleşme tarihinden faiz istenebilir,
12. Hukuk Dairesi 2018/6743 E. , 2019/10527 K.
İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 24.11.1995 tarih ve 1994/2 E., 1995/2 K. sayılı kararı
...Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde faiz, karar tarihinden itibaren istenebilir. Ancak, hükmün infazı için kesinleşmesinin gerektiği hallerde, kesinleşme tarihinden itibaren faizin hesaplanması ve şikayetin bu kurallar çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir (İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 24.11.1995 tarih ve 1994/2 E., 1995/2 K. sayılı kararı)….
12. Hukuk Dairesi 2018/6743 E. , 2019/10527 K.
İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 24.11.1995 tarih ve 1994/2 E., 1995/2 K. sayılı kararı
12. Hukuk Dairesi 2018/6743 E. , 2019/10527 K.
“İçtihat Metni”
…….
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı takibe ilişkin olarak borçlunun, boşanma davasında hüküm altına alınan manevi tazminat alacağına, ancak boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren faiz istenebileceğinden bahisle boşanma karar tarihinden (07/02/2012’den) itibaren işletilen faizin iptali gerektiğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, manevi tazminata hükmedilen karar tarihinden (04/03/2014’den) itibaren faiz istenebileceği gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir.
Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde faiz, karar tarihinden itibaren istenebilir. Ancak, hükmün infazı için kesinleşmesinin gerektiği hallerde, kesinleşme tarihinden itibaren faizin hesaplanması ve şikayetin bu kurallar çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir (İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 24.11.1995 tarih ve 1994/2 E., 1995/2 K. sayılı kararı).
Somut olayda, ……. ve 2010/171 E., 2012/108 K. sayılı ilam ile tarafların boşanmalarına ve 100.000 TL.manevi tazminata hükmolunduğu, ilamın boşanma yönünden temyiz edilmeksizin 13.05.2012 tarihinde kesinleştiği, iş bu ilamın manevi tazminat yönünden bozulması üzerine,……. bozma ilamına uyularak 04/03/2014 tarih ve 2013/868 E., 2014/178 K. sayılı ilam ile 40.000 TL manevi tazminata hükmolunduğu, iş bu manevi tazminat alacağının takip konusu yapıldığı görülmektedir.
Manevi tazminat alacağı, boşanma kararının fer’i niteliğinde olup, anılan alacağa boşanma ilamının kesinleşme tarihi olan 13/05/2012’den itibaren yasal faiz istenebilir.
O halde, mahkemece, boşanma ilamının kesinleşme tarihi olan 13.05.2012 tarihinden takip tarihine kadar ki dönem için yasal faiz oranları üzerinden, alacaklının, hüküm altına alınan manevi tazminat alacağına talep edebileceği faiz miktarı hesap edilerek, ancak borçlunun şikayet dilekçesindeki talebi ile bağlı kalınarak oluşacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/06/2019 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
…….
Üye …’un Karşı Oy Yazısı:
Takibin dayanağı olan ……. sayılı kararında faize ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda, Dairemizin istikrar bulan içtihatları uyarınca, hüküm altına alınan manevi tazminat alacağına ancak karar tarihi olan 04/03/2014’den itibaren yasal faiz talebinde bulunulabilir. Şikayetçi borçlu, şikayet dilekçesinde işlemiş faiz miktarının 4.510,00 TL olması gerektiğini bildirmiş, ancak mahkemece, HMK’nun 26. maddesinde belirtilen taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak, işlemiş faiz miktarı 3.959,60 TL olarak tesbit edilmiştir.
Mahkemece, 04/03/2014 karar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz miktarı hesaplandıktan sonra, HMK’nun 26. maddesindeki taleple bağlılık ilkesi uyarınca işlemiş faiz miktarının 3.959,60 TL yerine 4.510,00 TL olarak belirlenmesi ve icra emrinin buna göre düzeltilmesi gerekirken, HMK’nın 26. maddesi göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın değişik gerekçeyle bozulması gerektiği görüşündeyim. 18/06/2019