30 Aralık 2024

icraguncesi.com

İcra Hukukuna dair HERŞEY….

ÖRNEK 14 TAHLİYE EMRİNE İTİRAZ

12. Hukuk Dairesi         2016/4312 E.  ,  2016/21715 K.
“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi kiracının icra mahkemesine yaptığı başvuruda; örnek 14 tahliye emrine ve baskı altında alınan tahliye taahhüdüne itirazla takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, şikayetçinin itirazının, İİK.’nun 272. madde kapsamında ileri sürülebilecek itiraz sebeplerinden olmadığı belirtilerek, icra müdürlüğünün itirazın reddi kararının sonucu itibariyle doğru olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.


Somut olayda, alacaklı tarafından, yazılı kira sözleşmesi ile kiralanan taşınmazın kira süresinin bitmesi nedeniyle tahliyesi talebiyle ilamsız icra takibine başlandığı, borçluya örnek 14 numaralı tahliye emrinin 13.11.2015 tarihinde tebliği üzerine, borçlunun icra müdürlüğüne 18.11.2015 tarihinde verdiği itiraz dilekçesi ile, tahliye emrine konu taşınmaz ile tahliye taahhütnamesinde belirtilen taşınmazın adreslerinin farklı olduğunu ve tahliye taahhütnamesinin baskı altında alındığını ileri sürerek takibin durdurulmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce, itiraz merciinin icra mahkemesi olduğu gerekçesiyle 20.11.2015 tarihinde talebin reddine karar verildiği görülmüştür.


İİK’nun 274/1. maddesinde; “İtiraz etmek isteyen kiracı itirazını tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya şifahen icra dairesine bildirir. Bu suretle itiraz tahliye takibini durdurur” hükmüne yer verilmiştir. Anılan yasa maddesine göre; itirazın, tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde icra dairesine bildirilmesi gerekir. Bu hüküm uyarınca borçlunun süresinde tahliye emrine itiraz etmesi halinde takibin icra müdürlüğünce durdurulması gerekir. Aksi yönde verilen karar, bir hakkın yerine getirilmemesi niteliğinde olup, İİK’nun 16/2. maddesi uyarınca süreye tâbi olmaksızın şikayet konusu yapılabilir.
HMK’nın 33. maddesi uyarınca hukuki tavsif hakime aittir. Hakim, bir davada sadece tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve neticei taleplerle bağlı olup, dayandıkları kanun hükümleri ve onların tavsifleri ile bağlı değildir. Kanunları re’sen tatbik ederek iddia ve müdaafadaki neticei talepleri karara bağlamakla mükelleftir (04.06.1958 ve 15/6 İBK.).
Her ne kadar şikayetçi icra mahkemesine başvurusunda sair itirazlarının yanı sıra, takibe dayanak gösterilen tahliye taahhüdünün baskı altında alındığından geçersizliği nedeniyle takibin iptalini istemiş ise de, aslında borçlunun mahkemeye yaptığı şikayetin nedeni, temyiz dilekçesinden de anlaşılacağı üzere, İİK.’nun 274/2. maddesi gereğince icra müdürlüğüne usulüne uygun ve süresinde itirazda bulunmuş olmasına rağmen, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, itiraz merciinin icra mahkemesi olduğundan bahisle 20.11.2015 tarihinde istemin reddine karar verilmiş olmasıdır.
O halde mahkemece, şikayetçinin talebinin, icra müdürlüğünün 20.11.2015 tarihli kararına yönelik şikayet olarak değerlendirip, şikayetçinin süresinde takibe itiraz etmiş olması nedeniyle şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünce, İİK’nun 274/1-2. maddesi uyarınca takibin durdurulması gerektiğine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.