DOSYA ALACAĞINA HACİZDE TAHSİL YETKİSİNİN ETKİSİ
- Hukuk Dairesi 2013/21141 E. , 2014/13149 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/05/2013
NUMARASI : 2013/31-2013/264
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Alacaklı vekili tarafından, borçlu aleyhine başlatılan takibin kesinleşmesinden sonra, borçlunun alacaklı olduğu Karadeniz Ereğli 1. İcra Müdürlüğü’nün 2012/1047 sayılı dosyasındaki hak ve alacaklarına haciz konulduğu, alacaklı vekilinin talebiyle, İcra Müdürlüğü’nce haciz konulan dosyayı takip için, İİK’nun 120. maddesine göre yetki belgesi verildiği, yetki belgesine göre işlemler yapıldığı aşamadan sonra, borçlunun alacaklı olduğu dosyadaki alacaklarını haricen tahsil ettiği, takipten feragat ettiği beyanı üzerine İcra Dairesi’nce harici tahsil harcı alınarak, hacizlerin fekedildiği, işlemin iptali için alacaklı vekilinin İcra Mahkemesi’ne başvurduğu, Mahkemece, konuya BK’nun 186. maddesinin kıyasen uygulanacağı, buna göre, alacağın devredildiği iyi niyetli borçluya bildirilmediğinden, borçlunun önceki alacaklıya yaptığı ödeme ile borçtan kurtulacağı haczin kaldırılması işlemi yerinde olduğundan şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm şikayetçi vekilince temyiz edilmiştir.
İİK’nun 120. maddesinde; “Hacze iştirak eden bütün alacaklılar muvafakat ederlerse borçlunun borsada ve piyasada fiyatı olmayan alacakları, ödeme yerine geçmek üzere itibari kıymetleriyle kendilerine veya hesaplarına olarak içlerinden birine devredilir. Bu halde alacaklılar, alacakları nispetinde borçlunun haklarına halef olurlar. Aynı suretle hacze iştirak edenlerin hepsi veya içlerinden birisi borçlunun üçüncü bir şahıstaki alacağının tahsilini veya böyle bir şahsa karşı haiz olduğu dava hakkının kullanılmasını, masraf kendilerine ait olmak ve fakat haklarına halel gelmemek şartıyle üzerlerine alabilirler. Bu suretle elde edilecek para ilk önce üzerlerine alanların alacak ve masraflarının ödenmesine karşılık tutulur.” düzenlemesi mevcuttur.
Somut olayda, T.. O.. Süt Ürünleri Besicilik Tic. San. A.Ş. aleyhine Karadeniz-Ereğlisi 1. İcra Müdürlüğü’nün 2012/2847 Esas sayılı dosyasında takip başlatan şikayetçi Y.. Yem San. ve Tavukçuluk Tic. Ltd. Şti. vekilinin talebiyle, borçlunun alacaklı olduğu Karadeniz 1. İcra Müdürlüğü’nün 2012/1047 Esas sayılı dosyasındaki alacağı üzerine haciz konulduğu, alacaklı vekilinin İİK’nun 120/2 maddesi çerçevesinde, borçlunun alacaklı olduğu dosyayı takip için İcra Dairesi’nden yetki belgesi aldığı, takibe devam ile hacizli gayrimenkulün satışı amacıyla kıymet takdirini yaptırdığı, bu aşamadan sonra 03.12.2012 tarihinde, borçlunun alacaklı olduğu dosyadaki alacağını haricen tahsil ettiğini bildirerek, tüm hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, İcra Dairesi’nce talebi gibi işlem yapıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan yasal düzenleme karşısında; borçlunun alacaklı olduğu dosyadaki hak ve alacaklarına haciz konulup, alacaklının, İcra Dairesi’nden aldığı tahsil yetki belgesini sunarak takip dosyasında işlemler yapması üzerine, borçlunun alacaklı olduğu dosyada tahsil hakkı ve yetkisi ile bu alacak üzerindeki tasarruf hakkı ortadan kalkmış ve haciz koyduran alacaklıya geçmiştir. Bu nedenle takibi devam ettirme yetkisi de bulunan haciz koyduran alacaklının iradesi dışında, eski alacaklının harici tahsil beyanı nazara alınarak dosyanın infazen işlemden kaldırılması ve hacizlerin fekkine karar verilmesi isabetsizdir.
Bu durumda, Mahkemece, açıklanan nedenlerle şikayetin kabulü ile İcra Dairesi işleminin iptaline karar verilmesi yerine, yazılı gerekçeyle reddi yönünde hüküm kurulması yerinde değildir.
SONUÇ: Şikayetçi veklinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK’nun 366. ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK M.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 23.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.