Mülkiyeti Muhafaza Kaydı Olan Araçlarda İcra Satışı
12. Hukuk Dairesi 2022/2917 E. , 2022/5948 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın kanun yararına temyizen tetkiki … Bakanlığı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı üçüncü kişi, … 1. Noterliğinin 2/1/2020 tarihli, 00032 yevmiye nolu düzenleme şeklinde “mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla satış sözleşmesiyle” davalı borçlu …’e satılan 06 AJ 7751 plaka sayılı aracın 11/9/2020 tarihinde haczedildiğini haricen öğrendiklerini, aracın halen üçüncü kişinin mülkiyetinde bulunduğunu, açıklayarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı alacaklı, aracın satış bedelinden kalan borcun henüz vadesi gelmediğinden aracın satıcısının sözleşmeyi feshedemeyeceğini, sözleşme gereği vadesi henüz gelmemiş olan bakiye borcu ödemeye hazır olduğunu, aracın trafik kayıtlarında mülkiyeti muhafaza şerhi bulunması takip alacaklısının mülkiyeti muhafaza sözleşmesine dair şartlardan haberdar olduğunu göstermeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, 06 AJ 7751 plakalı araca dair sözleşmede satış bedelinin 1.000,00-TL’sinin peşin ödendiği, kalan 24.000,00-TL’sinin ise 20.1.2024 vade tarihli senetle vadelendirildiği, hacze konu aracın mülkiyetinin halen satıcı Rabiye Aslan’da bulunduğu, mülkiyetin halen borçlu …’e geçmediği, aracın kaydında mülkiyeti muhafaza kaydının göründüğü, bu sebeple haczi talep eden alacaklı açısından iyiniyetten bahsedilemeyeceği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, davalı alacaklı tarafından … Bakanlığı’na yönelttiği dilekçe ile kanun yararına temyiz yoluna başvurulmuştur.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nın 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Taşınır malın mülkiyetinin devrini öngören mülkiyeti saklı tutma sözleşmesi TMK 764. maddesi gereğince noterde resmi şekilde yapılması ve alıcının yerleşim yeri noterliğinin özel siciline tescili gerekmektedir. Mülkiyeti saklı tutma sözleşmesinin geçerli olması için bu iki koşulun da birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Davacı 3.kişinin dayandığı mülkiyeti saklı tutma sözleşmesi, belirtilen iki koşulu da taşımakta olup geçerli bir sözleşmedir.
Mülkiyeti muhafaza sözleşmesi genel olarak, alıcıya teslim edilmiş olmasına rağmen, satılan şeyin mülkiyetini, belli bir şartın gerçekleşmesine kadar alıcıda saklı tutan bir sözleşme türü olup, taşınırlarda mülkiyetin intikalinin teslimle gerçekleşeceği kuralının bir istisnasıdır.
Mülkiyeti muhafaza kaydı ile alınan aracın trafik kaydına, alıcının alacaklısı tarafından haciz konulması halinde satıcının istihkak iddiasında bulunma hakkı vardır. Alıcının alacaklısının satılan araç üzerine haciz koydurması nedeniyle satıcının istihkak iddiasında bulunması halinde, borçlu alıcı mütemerrit değilse akit feshedilmiş olmayacaktır. Bir başka deyişle, satıcının istihkak iddiasında bulunabilmesi için taksitlerin ödenmesinde temerrüde düşülmesi ve bu durumda satıcının da fesih hakkını kullanması şartları birlikte bulunmalıdır.(TMK 764.madde, 818 sayılı BK 22.madde, 6098 sayılı TBK 29.madde )
Mülkiyeti muhafaza kaydı sözleşmesindeki alıcı taksitleri ödememiş ve temerrüde düşmüş ise mülkiyet henüz alıcıya-(borçluya) geçmeyeceğinden ve satıcı davacı 3.kişi de sözleşmeyi feshederek aldıklarını iade edeceğine ilişkin seçeneği ileri sürmemiş ise bu durumda davalı takip alacaklısı ancak ödenmeyen taksitleri davacı satıcıya ödeyerek araçların mülkiyetinin borçluya geçişini sağladıktan sonra sözleşme konusu araçların haczini ve satışını isteyebilir.
Somut olayda, dava konusu aracın 2.1.2020 tarihinde noterde düzenlenen mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla satış sözleşmesi ile üçüncü kişi tarafından borçluya satıldığı, dosya kapsamında yer alan sözleşmenin ödeme planında 1000,00 TL peşin, geri kalanının ise 26.1.2024 vade tarihli bono ile ödeneceği görülmüş olup takip ve haciz tarihi itibarı ile ödeme planı kapsamında verilen senetlerin bir kısmının vadesinin henüz dolmadığı ve muaccel olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: … Bakanlığı’nın kanun yararına başvurduğu temyiz talebinin kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 363/2. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı fıkra uyarınca bozmanın hükmün hukuki sonuçlarını kaldırmayacağına, bozma kararının bir örneğinin Resmi Gazetede yayınlanması için … Bakanlığına TEVDİİNE, 18/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.