22 Aralık 2024

icraguncesi.com

İcra Hukukuna dair HERŞEY….

Acele durumlarda mirsaçılardan tümü yerine biri ya da birkaçı icraya başvurarak takip talebinde bulunabilir.

12. Hukuk Dairesi         2014/12217 E.  ,  2014/14187 K.

“…(Taraf ehliyeti) Taraf olma ehliyetine sahip olmayan kimse, kuruluş ve topluluklar geçerli bir takip talebinde bulunamazlar. Ancak alacağın zamanaşımına uğramak üzere olması gibi acele durumlarda mirsaçılardan tümü yerine biri ya da birkaçı icraya başvurarak takip talebinde bulunabilir. Bu gibi durumda daha sonra diğer mirasçıların da takibi onayladıklarını bildirmeleri yani yapılan takip talebine katıldıklarını bildirmeleri gerekir. Aksi takdirde yapılan takip icra mahkemesince şikayet üzerine iptal edilir...”

MAHKEMESİ : Sandıklı İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/12/2013
NUMARASI : 2012/79-2013/99

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte; borçlu icra mahkemesine başvurusunda; alacaklı A.. P..’in vefatı ile birden fazla mirasçı olmasına rağmen L.. P..’in tek başına alacaklı sıfatıyla takip yaptığını, alacaklı L.. P..’e senedin ciro edildiğine dair emare bulunmadığını, ödeme emri ile senet fotokopisinde dosya numaralarının bulunmadığını, senedin takip öncesi zamanaşımına uğradığını, gönderilen senet fotokopisinde alacaklı ya da vekil imzasının bulunmadığını, ölü kişiye karşı takip yapılamayacağını, çift vade olduğunu, senedin kambiyo vasfında olmadığını ileri sürerek itiraz ve şikayette bulunmuş, mahkemece senedin kambiyo vasfında olmadığı, mirasçı L.. P..’e yapılmış ciro olmadığı, takip alacaklısının diğer mirasçıların olurunu alması ya da kendi miras payı ile takip yapması yerine bono bedeli üzerinden takip başlatmasının usulsüz olduğu, diğer borçlu A.. A..’in takipten önce vefatı nedeniyle ölü kişiye karşı takip talebinde bulunulamayacağı kabul edilerek takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda borçlunun senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayeti ile zamanaşımı itirazına yönelik iddiasını İİK’nun 168/3.-5. maddelerine göre 5 günlük sürede, takip ehliyeti dışındaki diğer şikayetlerini ise İİK’nun 16/1. maddesine göre 7 günlük sürede icra mahkemesine bildirmesi zorunlu olup ödeme emrinin borçluya 17.09.2012 tarihinde tebliğ edildiği şikayetin ise yasal 5 ve 7 günlük süreden sonra 30.10.2012 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla, mahkemece senedin kambiyo vasfına yönelik şikayeti 5 günlük yasal sürede olmadığı gerekçesiyle reddetmesi gerekirken senedin kambiyo vasfında olmadığı kabul edilerek bu husustaki şikayetin kabulü isabetsizdir. Öte yandan aval konumunda olan A.. A..’in takip tarihinde önce ölmesi nedeniyle ölü kişi hakkında takip yapılamayacağı hususu ancak avalist ya da mirasçıları tarafından ileri sürülebilecek bir durum olup keşideci borçlunun sorumluluğu devam edeceğinden ve A.. A.. şikayet dosyasında taraf olmadığından mahkemenin bu husustaki gerekçesi de doğru bulunmamıştır.
Dava ve takip ehliyeti, kişinin kendisinin veya temsilcisi aracılığıyla bir davada veya takipte usul veya takip işlemlerini yapabilme ehliyetidir. Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olan bütün gerçek veya tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptir.
Borçlu, alacaklının takip ehliyeti bulunmadığı gerekçesi ile hakkında yapılan takibin iptalini kamu düzeni ile ilgili olduğundan icra mahkemesinden İİK’nun 16/2. maddesi uyarınca süreye de tabi olmadan şikayet yoluyla isteyebilir.
Gerçek ya da tüzelkişiliği bulunmayan kimse ve kuruluşlar geçerli bir takip talebinde bulunamazlar. Tüzelkişiliği bulunmayan miras şirketi MK’nun 640. maddesine göre geçerli bir takip talebinde bulunamaz. Çünkü ancak medeni haklardan yararlanma ehliyeti (hak ehliyeti)ne sahip olan gerçek ya da tüzelkişiler bir icra takibine taraf olabilirler. (Taraf ehliyeti) Taraf olma ehliyetine sahip olmayan kimse, kuruluş ve topluluklar geçerli bir takip talebinde bulunamazlar. Ancak alacağın zamanaşımına uğramak üzere olması gibi acele durumlarda mirsaçılardan tümü yerine biri ya da birkaçı icraya başvurarak takip talebinde bulunabilir. Bu gibi durumda daha sonra diğer mirasçıların da takibi onayladıklarını bildirmeleri yani yapılan takip talebine katıldıklarını bildirmeleri gerekir. Aksi takdirde yapılan takip icra mahkemesince şikayet üzerine iptal edilir.
Somut olayda takibe konu senette alacaklı sıfatıyla yer alan A.. P..’in takip tarihinden önce vefat ettiği ve yasal mirasçısı olan L.. P..’in senet alacağı için borçlu hakkında kambiyo senette özgü haciz yoluyla takip başlattığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar mirasçı L.. P..’in tek başına alacaklı sıfatıyla takip ehliyeti olmasa da; takip kesinleşmeden 19.09.2012 tarihinde borçlunun, hakkındaki lehe sürelerden feragat ettiğini ,takibin kesinleşmesini ve borcu kabul ettiğini, borcun tamamını 22.10.2012 tarihinde ödeyeceğini beyan etmesi ve alacaklı vekili ile icra memuru huzurunda ödeme taahhüdü ve borç ikrarı içeren tutanağı imzalamasıyla artık bu beyan kesin hüküm sonuçlarını doğuracağından alacaklının takip ehliyetine yönelik şikayetinin bu nedenle reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.