TAHSİL HARCI YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN DOĞDU TARİHTE BULUNDUĞU SAFHA GÖZETİLMELİDİR
T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi Başkanlığı Dosya No : 2020/2478 Karar No : 2021/1859
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili 19/09/2019 tarihli dilekçesiyle; borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattıklarını, taşınmazın Kayseri 5. İcra müdürlüğünün 2017/4366 esas sayılı dosyasından satıldığını, taşınmazı ihalede müvekkillerinin ipotek alacağına mahsuben aldıklarını, müvekkilinden tahsil harcı istendiğini, müvekkilinin söz konusu taşınmazı ipotekli alacağının bir kısmına mahsuben aldığını, kendi dosyasından satılan gayrimenkulü satın almadığını, satış dosyasının Kayseri 5. İcra müdürlüğü dosyası olduğunu, sadece takip yaptıklarını haciz işlemi yapılmadığını, ipotekli alacağa mahsuben alınan taşınmazlarda tahsil harcı alınmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin ödeyeceği harç oranının 3/a maddesi gereğince %2 olduğunu belirterek fazla alınan tahsil harcı ve cezaevi harcı toplamının müvekkiline iadesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece şikayetin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı alacaklı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde; taşınmaz üzerinde müvekkilinin ipotek hakkı olup taşınmazın başka bir dosyadan satıldığını, ancak taşınmazı müvekkilinin ipotek alacağının satış miktarına denk gelen kısmına mahsuben satın aldığını, müvekkilinden %11,38 oranı ile hesaplanan 44.154,40 TL tahsil harcı ile %2,4 oranı üzerinden hesaplanan 7.760,00 TL cezaevi harcı istendiğini, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiğini, ödeme emri tebliğ edilmiş ise de henüz haciz işlemi yapılmadığını, bu durumda ödeme emri tebliğ yapılıp henüz haciz işlemi yapılmadan paranın ödendiği kabul edilerek tahsil harcı oranı üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, oysa sanki haciz yapılmış gibi hesaplama yapıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
İcra dosyasının incelenmesinde; Alacaklı Finansal Kiralama Şirketi tarafından borçlu şirket aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı, daha sonra şirket tarafından alacağın davacı Mustafa’ya temlik edildiği, ipotek maliki Bünyami’ne ödeme emrinin 24/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, diğer borçlu şirkete ise 21/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, taşınmazın Kayseri 5. İcra müdürlüğünün 2017/4366 Esas sayılı dosyasından satışının yapıldığı ve mevcut dosyamızın alacaklılarına alacağa mahsuben 388.000,00 TL ye ihale edildiği, ihale tarihi olan 16/11/2018 itibarıyla toplam dosya borcunun 926.611,32 TL olduğu, ihale tarihi itibarıyla henüz takibin kesinleşmediği, müdürlükçe 05/09/2019 tarihinde ihale bedeli üzerinden %11,38 oranında tahsil harcı ile %2 oranında cezaevi harcının alacaklı tarafından yatırılmasının istendiği, alacaklının dosyaya başvurarak ihale bedeli üzerinden %2 oranında harç alınmasını istediği, talebin ret edildiği, alacaklınında bu ret kararını mahkeme önüne getirdiği anlaşılmaktadır.
İcra dosyasında da anlaşılacağı üzere, ihale henüz icra takibi kesinleşmeden yapılmış ve taşınmaz alacağa mahsuben davacıya ihale edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunun 28/b maddesine göre tahsil harcı alacağın ödenmesi sırasında yatırılan paradan tahsil edilir. İcra İflas Kanunun 15.maddesinde de bütün harç ve masrafların borçludan tahsil olunacağı düzenlenmesi yer almaktadır. Bu düzenlemeler dikkate alındığında ileride borçludan alınmak üzere tahsil harcının ödeme yapıldığı sırada alacaklıdan alınacağı kabul edilmektedir. Somut olaya dönersek tahsil harcı ve cezaevi harcının davacı alacaklıdan alınmasında herhangi bir usulsüzlük söz konusu değildir. Zaten davacı orana itiraz etmektedir. 492 sayılı Harçlar Kanununa göre harç takibin bulunduğu safha göz önünde bulundurularak harca tabi miktar üzerinden tahsil edilecektir. Somut olayda da taşınmazın ihale bedeli belli olup bu bedel üzerinden cezaevi ve tahsil harcı hesaplanacaktır. Ancak şikayete konu dosyada henüz takip kesinleşmemiş ve satış isteme aşamasına gelinmemiştir. Müdürlükçe tahsil harcı yükümlülüğünün doğdu tarihte bulunduğu safha gözetilmelidir. Hal böyle olunca henüz icra emri tebliğ edilmeden ihale yapılmakla müdürlükçe %11,38 oranında harç hesaplanması doğru değildir.
Tüm bu nedenlerle, davacının hükme yönelik istinafları yerindedir. Kabul edilmiş, karar kaldırılmış, şikayetin kabulü ile müdürlüğün 17/09/2019 tarihli kararının iptaline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının istinaf talebinin HMK 353/1/b/3 maddesi gereğince kabulü ile İstanbul 18. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/1069 Esas ve 2020/569 Karar sayılı ilamının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davacının şikayetinin kabulü ile, müdürlüğün 17/09/2019 tarihli kararının iptaline,
3-İlk derece yargılaması nedeniyle;
-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 59,30 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL karar harcının mahsubu ile bakiye 14,9 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-İşlem memur eyleminden kaynaklı olmakla, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması, davacı vekili yararına ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle;
-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 59,30 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 4,9 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan 54,40 TL istinaf harcı, 111,00 TL dosya masrafı toplamı 165,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-a ve İİK’nun 364/1 maddeleri fıkrası gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/06/2021