22 Aralık 2024

icraguncesi.com

İcra Hukukuna dair HERŞEY….

BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜKLERİ HARÇ

Hukuk Genel Kurulu         2015/156 E.  ,  2017/512 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kayseri 1. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 14.11.2013 gün ve 2012/257 E., 2013/671 K. sayılı karar davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 20.02.2014 gün ve 2014/365 E., 2014/3183 K sayılı kararı bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, yıllık izin ücreti alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen 28.10.2009 tarihli ilk karar davacı vekili ve davalı müdürlük vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece 05.03.2012 tarihinde bozulmuş, Yerel Mahkemece Özel Dairenin bozma kararına uyularak davanın kabulüne dair verilen 14.11.2013 tarihli ikinci kararın bu kez davalı müdürlük vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece 20.02.2014 tarihinde ikinci kez bozulmuş, mahkemece 14.11.2013 tarihli ikinci kararda direnilmiştir.
Mahkemece istemin kabulüne dair kararı temyiz eden davalı müdürlük vekilinin süresi içerisinde süre tutum dilekçesini ibraz ettiği ve 08.10.2014 tarihinde havalesinin yapıldığı, ancak temyiz harçlarının, harçtan muaf olunduğu gerekçesiyle yatırılmadığı anlaşılmaktadır. Ancak Kaski temyiz harçlarından muaf değildir. Şöyle ki;
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8 inci maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale ettirildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve temyiz harç ve giderlerinin yatırılması gerekir. 6100 sayılı HMK nun geçici 3 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında; “Bölge adliye mahkemelerinin, 26/09/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” 2 nci fıkrasında ise; “Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” denmiştir.
Yukarıda da belirtildiği üzere 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8 inci maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale ettirildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve temyiz harç ve giderlerinin yatırılması gerekir. Temyiz süresi içinde temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmiş, ancak temyiz harç ve giderleri yatırılmamış veya eksik yatırılmış ise, temyiz harç ve giderlerinin yatırılması veya tamamlanması için ilgili tarafa HUMK nun 434/3. maddesi gereği bir muhtıra ile 7 günlük kesin süre verilmesi gerekir.
Mahkemece ilgili tarafa gönderilen temyiz harç ve giderlerinin yatırılması veya tamamlanmasına dair iş bu muhtıranın mutlaka müzekkere şeklinde yazılması ve muhtırada verilen kesin süre içinde temyiz harç ve giderlerinin yatırılmaması ya da tamamlanmaması halinde mahkeme kararının temyiz edilmemiş sayılacağına karar verileceğinin açıkça yazılması gerekir. Yine bu muhtırada yatırılması veya tamamlanması istenen temyiz harç ve giderleri kalem kalem ve miktar olarak belirtilmeli, temyiz harç ve giderlerinin nereye yatırılacağı açıkça yazılmalıdır.
Sekiz günlük temyiz süresi içinde temyiz edilmeyen (HUMK.432/4) veya temyiz defterine kaydı yapılmayan (HUMK. 434/2) yahut verilen kesin süre içinde temyiz harç ve giderleri yatırılmayan veya tamamlanmayan (HUMK. 434/3) kararlar kesinleşmiş olur.
Yargıtay tarafından temyiz incelemesi yapılabilmesi için, temyiz harç ve giderlerinin temyiz eden tarafından mutlaka tam olarak yatırılması gerekir.
Temyiz giderleri, dava dosyasının Yargıtay’a gönderilmesi ve temyiz incelemesinden sonra Yargıtay tarafından dosyanın mahkemeye iadesi için gereken giderler ile temyiz incelemesi sırasında Yargıtay’da ve temyiz incelemesi sonrası yerel mahkemede yapılması gereken tebligatlar için gerekli giderleri kapsar.
Temyiz harçları ise (mahkemece alınması gereken temyiz harçları) başvurma harcı ile karar ve ilam harcından oluşmaktadır.
Başvurma harcı Harçlar Kanununda düzenlenmiş, her yıl miktarı değişen maktu bir harç olup temyiz eden tarafından yatırılması zorunludur.
Temyiz karar ve ilam harcı ise ikiye ayrılmaktadır. Buna göre;
1- Maktu karar ve ilam harcına bağlı davaların kabul ve reddine ilişkin kararların ve nispi harca tabi davaların reddine ilişkin kararların temyizi halinde alınması gereken temyiz karar ve ilam harcı maktu olup bu harcın tamamı peşin olarak temyiz edenden alınır.
2- Nispi karar ve ilam harcına tabi davaların kabulüne (ya da kısmen kabulüne) ilişkin kararların temyiz edilmesi halinde alınması gereken temyiz karar ve ilam harcı nispi olup, mahkemece alınmasına karar verilen nispi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak (nispi temyiz karar ve ilam harcı olarak) alınır.
Bunun yanında, mahkemece verilen ek kararların temyiz edilmesi halinde de (örneğin temyiz talebinin süreden reddine dair ek karar) mahkemece temyiz harç ve giderlerinin alınması gerekir. Ek kararların temyizi halinde, ek kararı temyiz edenden öncelikle başvurma harcı alınmalı ayrıca bunun yanında mahkemece verilen asıl karar ister maktu karar ve ilam harcına tabi olsun isterse nispi karar ve ilam harcına tabi olsun temyiz edenden maktu temyiz karar ve ilam harcı alınmalıdır.
Yargılama harçları (temyiz harçları da dahil) 492 sayılı Harçlar Kanunu’nda ve çeşitli özel yasalarda düzenlenmiş olup mahkemelerce verilen kararların temyizi esnasında yine mahkemelerce kararı temyiz edenden alınması gereken temyiz harçları ve bu harçların ne şekilde alınacağı yukarıda açıklanmıştır.
Vergi ve harçlar yalnızca kanun ile konulur (ihdas edilir). Yine bir kişi ya da kurumun harçtan muaf olup olmayacağı, kişi ya da kurumlarca yapılan bir işlemin harçtan müstesna olup olmayacağı yalnız kanun ile düzenlenir. Harçlardan muafiyeti ya da istisnaları düzenleyen kanun, genel nitelikteki Harçlar Kanunu olabileceği gibi başkaca herhangi bir kanun da olabilir. Örneğin, bazı kamu kurumlarının kuruluş ve görevlerini düzenleyen özel kanunlarda, o kurumun yargılama harçlarından muaf olduğu, yine kurumun bazı işlemlerinin yargılama harçlarından müstesna olduğu yönünde düzenlemelere yer verildiği görülmektedir. Yukarıda da belirtildiği üzere, bir kişi ya da kurumun harçtan muaf olup olmayacağı, kişi ya da kurumlarca yapılan bir işlemin harçtan müstesna olup olmayacağı yalnız kanun ile tespit edilebilir. Bir kişi ya da kurumun yargılama harçlarından muaf olabilmesi için muafiyeti düzenleyen kanunda o kurumun “yargılama harçlarından muaf olduğu” açık ve net bir şekilde hüküm altına alınmalıdır. Vergi ve harçların yasallığı ilkesi bunu gerektirir. Herhangi bir kanunda bir kurum ya da kişi yargılama harçları dışında çeşitli vergilerden ve harçlardan muaf tutulmuş olabilir, bu o kişi ya da kurumun yargılama harçlarından da muaf tutulduğu anlamına gelmez.
Örneğin 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 21 inci maddesinin “a)” fıkrasında, İSKİ’nin görevleri için kullandığı taşınmaz malları, tesisleri, işlemleri ve faaliyetlerinin her türlü vergi resim ve harçtan muaf olacağı belirtilmiş ancak kurumun yargılama harçlarından bu kapsamda temyiz harçlarından muaf olduğu yönünde bir düzenlemeye yer verilmemiş, dolayısıyla İSKİ, ASKİ gibi Büyükşehir Belediyelerinin bünyelerinde bulunan tüzelkişiliği haiz, su ve kanalizasyon işlerini yürüten idareler (kurumlar) yargılama harçlarından ve bu kapsamda temyiz harçlarından muaf olmadıkları kabul edilmiştir. Hukuk Genel Kurulunun 09.12.2015 gün 2015/3-2132 Esas., 2015/2906 K. sayılı kararı da benzer niteliktedir.
Hal böyle olunca temyize konu davanın, yıllık izin ücretinin tahsili istemine ilişkin olduğu, dolayısıyla uyuşmazlığın özel hukuk hükümleri dahilinde kaldığı gözetildiğinde, temyiz eden davalı kurumun, 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince temyiz harçlarından muaf olmadığı ortadadır.
Buna göre temyiz talebinde bulunan davalı kurumun kendisinin ya da işleminin harçtan istisna ve muafiyetinin bulunmadığı belirgin olduğuna göre; temyiz isteminin incelenmesi için direnme kararında hüküm altına alınan miktar dikkate alınarak hesaplanacak nispi karar harcının ¼ oranında nispi temyiz ilam harcının tahsili gerekir.
O halde, 25.01.1985 günlü 1984/5 Esas ve 1985/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği halde süresinde ödenmediği belgelendirilmemiş olduğundan harca tabi olmasına rağmen harç alınmadan temyiz defterine kayıt edilen temyiz dilekçesi hakkında 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK.nun 434. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
S O N U Ç : Yukarıda yazılı noksanlıkların tamamlanması için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.