Boşanma kararı kesinleşmeden “eklentisi” olan nafaka,tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti icra takibine konulamaz
12. Hukuk Dairesi 2018/5511 E. , 2019/2433 K.
……
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından ilamda belirtilen tedbir nafakası alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamlı icra takibinde, borçlunun, takibe konu ilamın henüz kesinleşmediğini ve kesinleşmeden takibe konulamayacağını ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; söz konusu ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı gerekçesi ile şikayetin kabulüne ve takibin iptaline karar verildiği görülmektedir.
HUMK’nun 443/4. maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemez. Ayrıca, boşanma kararının “eklentisi” olan yoksulluk, iştirak nafakası, maddi-manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti de aynı kurala tâbi olup, anılan alacakların icra takibine konulabilmeleri için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla, boşanma hükmü kesinleşmiş ise, eklentilerin (yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için, eklentiler yönünden ayrıca kararın kesinleşmesi gerekmez.
Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan …. 28.01.2016 tarih ve 2014/587 Esas, 2015/28 Karar sayılı kararı ile; “…Birleşen davanın kabulü ile karar tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı için aylık 500 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine…” ilişkin hüküm kurulduğu, takip talebi ve buna uygun olarak düzenlenen icra emrinin yapılan incelenmesinde, asıl alacağın kaynağı olarak tedbir nafakası yazılmamış ise de, takip talebi ve buna uygun olarak düzenlenen icra emrinin açıklama kısmında dayanak ilam hükmünün belirtildiği, dolayısıyla takibe konu olan nafakaların tedbir nafakası niteliğinde olduğu anlaşılmış olup, anılan nafakanın tahsili için takip dayanağı ilamın kesinleşmesi gerekmez.
O halde, mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
….