27 Temmuz 2024

icraguncesi.com

İcra Hukukuna dair HERŞEY….

İhale alıcısını temsilen ihaleyi alan İİK 135 göre tahliye talebinde bulunamaz

12. Hukuk Dairesi         2015/13202 E.  ,  2015/26506 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : Gölcük İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/01/2015
NUMARASI : 2014/93-2015/10

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlu, hakkında yapılan takipte evinin ihalede satıldığını, ihalenin feshi davası devam ederken tahliye talebinde bulunulduğunu ve tahliye talebinin avukat olmayan vekil tarafından yapılması nedeniyle işlemin geçersiz olduğunu ileri sürerek tahliye kararının kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece ihalenin feshi davasının reddedildiği gerekçesi ile istemin reddine karar verilmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 35/1. maddesine göre, yargı yetkisini haiz bulunan organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işleme ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız baroda yazılı avukatlara aittir.
İİK’nun 135. maddesi uyarınca; tahliye talebinde bulunmak isteyen, talebini, dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Tahliye talebi adli bir işlem olup, talebin vekil aracılığıyla yapılmak istenmesi halinde, Avukatlık Kanunu’nun 35. maddesine göre, yalnız baroda yazılı avukatlar aracılığıyla tahliye talebinde bulunulabilir.
Somut olayda, avukat sıfatı bulunmayan üçüncü kişi V.. Y.. tarafından dosyaya vekaletname ibraz edilerek taşınmaz maliki M.. S.. adına tahliye talebinde bulunulduğu görülmektedir.
Yukarıda anılan yasa hükmü emredici nitelikte olup, icra müdürlüğünce re’sen uygulanması gerekir. Bu madde uyarınca, geçersiz olan bir tahliye talebine dayalı olarak tahliye emrinin düzenlenmiş olması, “bir hakkın yerine getirilmemesine” ilişkin olduğundan, İİK’nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz olarak şikayet konusu edilebilir.
O halde, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.