27 Temmuz 2024

icraguncesi.com

İcra Hukukuna dair HERŞEY….

İhaleden alınan malın bulunamaması

İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO:2019/621 Esas KARAR NO:2019/2213 Karar  YARGITAY 12. Hukuk Dairesi ESAS NO: 2020/840 KARAR NO:2020/8771

“…somut dava değerlendirilecek olursa; Aliağa İcra Müdürlüğü’nün 2016/211 esas sayılı dosyasında alacaklı ………… tarafından borçlu …….Dış Ticaret A.Ş.’ye yönelik yürütülen icra takibinde haczedilen 170 adet kütük demir ve 17 paket çubuk demirin satışına karar verilmiş, yapılan açık artırma yoluyla satış sonucunda 13/09/2018 tarihinde şikayet eden ……..’e satılmıştır. Aynı gün tarihli, satışa konu malların yerinde olduğuna ilişkin tutanak icra dosyasında bulunmaktadır. İhale tarihinden itibaren 7 gün içinde ihalenin feshi davası açılmadığı, ihalenin kesinleştiği görülmüştür. Ancak 21/09/2018 günü satılan malları teslim almaya gidildiğinde malların çalındığı anlaşılmıştır. Taşınmazlar açısından alıcının ihale anında mülkiyeti iktisap edeceği İİK’nun 134/1 maddesinde açıklanmıştır. Yargıtay kararlarında da aynı nedenle, ihale edilen taşınmazlarda tescilin kurucu değil açıklayıcı olduğu belirtilmiştir. Taşınır mallarla ilgili özel bir madde bulunmamakla birlikte aynı kurala tabi olacağının kabulü gerekir. Ayrıca TBK m.279’da artırmada taşınır bir mal alan kişi, onun mülkiyetini ihale anında kazanır hükmü bulunmaktadır. Bu nedenle şikayet eden ihale alıcısı 13/09/2018 tarihi itibarıyla satışa konu taşınır malların mülkiyetini kazanmıştır, taşınır malların çalınması halinde malik olarak zarar gördüğü sabit ise de ihalenin kesinleştiği dikkate alındığında ödemiş olduğu ihale bedelinin iadesini istemesi mümkün değildirMenkul bir malı ihalede satın alan kişi, o malın mülkiyetini ihale anında kazanır (B.K. 279. maddesi). İhale ile mülkiyet alıcıya geçerse de satılan mal ihale kesinleşmeden alıcıya teslim olunmaz (İİK 118/1-c-3. md.). Artırma ile yapılan satışlarda, mülkiyet ihale ile alıcıya geçtiğinden, bu andan itibaren mal fiilen teslim edilmemiş olsa dahi, malın nef’i ve hasar da alıcıya ait olacağından, mal teslim edilinceye kadar malın kıymetinin çoğalmasından, malın semerelerinden alıcı yararlanır; ya da telef olmasına, zararlı sonuçlarına katlanır. Artırma şartnamesinde açık bir taahhüdün bulunması veya artırmaya katılanlara karşı hile yapılmış olması halleri müstesna (ayrık) olmak üzere, satıcının zapta karşı teminat (BK 214-218. maddeleri) ve satılanın ayıplı olmasından dolayı bir tekeffül borcu (BK 219-231. maddeleri) yoktur. Bu gibi durumlarda, alıcının; malın yok olmasına ya da zarar görmesine neden olmuş kişiler hakkında genel mahkemelerde tazminat davası açma hakkı bulunduğu gibi, malın korunmasında, kusuru bulunan icra dairesi görevlileri hakkında da idare aleyhine tazminat davası açma hakkı vardır (İİK 5. mad.). Bu itibarla koruma görevinde olanların yasalarla düzenlenmiş hukuki ve cezai sorumlulukları bulunmaktadır.
Somut olayda, ihale konusu menkulleri mahallinde bulunamadığı için tesliminin imkansız hale geldiği tespit edildiğine göre menkulün kendisine bırakıldığı ve istenildiğinde teslimle yükümlü olan kişiler hakkında alıcının yukarıda açıklandığı üzere genel mahkemelere başvuru hakkı bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle mahkemece, şikayetin reddine dair verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüş, tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir…”