27 Temmuz 2024

icraguncesi.com

İcra Hukukuna dair HERŞEY….

İLGİLİLERE SATIŞ İLANI TEBLİĞİ ÖNCELİKLE TAPUDA KAYITLI ADRESLERİNE OLMALI…

İİK.’nun 127. maddesi gereğince; taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin ipotekli taşınmaz maliki olan tapu sicilinde kayıtlı ilgililere tebliğ edilmesi zorunludur. İpotekli taşınmazda paydaş olan şikayetçilere satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi ise başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
İİK.’nun 127. maddesine göre; “Satış ilanı, taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunan ilgililerinin tapuda kayıtlı adresleri varsa bu adreslerine tebliğ olunur. Adresin tapuda kayıtlı olmaması halinde, varsa adres kayıt sistemindeki adresleri tebligat adresleri olarak kabul edilir. Bunların dışında ayrıca adres tahkiki yapılmaz, gazetede veya elektronik ortamda yapılan satış ilanı tebligat yerine geçer.” Bu kuralın uygulanabilmesi için Tapu Sicil Müdürlüğünden öncelikle alakadarların kayıtlı adreslerinin olup olmadığı sorulmalıdır.

12. Hukuk Dairesi         2019/14341 E.  ,  2020/1147 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi


Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçiler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçilerin, ihalesi yapılan taşınmazda paydaş olan …’nın mirasçıları olduklarını, murislerinin öldüğünü, ölü olan murislerine tebliğ edilen satış ilanı tebligatının usulsüz olduğunu, mirasçılara satış ilanı tebliğ edilmeden yapılan ihalenin feshi gerektiği iddiaları ile ile icra mahkemesine başvurdukları; ilk derece mahkemesince taşınmazın muhammen bedelin üzerinde satıldığı gerekçesi ile hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verildiği, kararın şikayetçiler tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK.’nun 127. maddesi gereğince; taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin ipotekli taşınmaz maliki olan tapu sicilinde kayıtlı ilgililere tebliğ edilmesi zorunludur. İpotekli taşınmazda paydaş olan şikayetçilere satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi ise başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
İİK.’nun 127. maddesine göre; “Satış ilanı, taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunan ilgililerinin tapuda kayıtlı adresleri varsa bu adreslerine tebliğ olunur. Adresin tapuda kayıtlı olmaması halinde, varsa adres kayıt sistemindeki adresleri tebligat adresleri olarak kabul edilir. Bunların dışında ayrıca adres tahkiki yapılmaz, gazetede veya elektronik ortamda yapılan satış ilanı tebligat yerine geçer.” Bu kuralın uygulanabilmesi için Tapu Sicil Müdürlüğünden öncelikle alakadarların kayıtlı adreslerinin olup olmadığı sorulmalıdır.

Somut olayda; satışı yapan icra müdürlüğünün 14.02.2018 tarihli yazısı incelendiğinde, hissedar…’ya satış ilanı tebliği yapılmasına karar verildiği, Zühti Günaştı adına tebliğe çıkarılan satış ilanının 06.03.2018 tarihinde tebliğ edildiği, 12.04.2017 tarihli mirasçılık belgesinden Zühti Günaştı’nın 03.04.2017 tarihinde öldüğü anlaşılmış olup ölü kişi adına çıkarılan satış ilanı tebliği yok hükmündedir. Bu durumda satış ilanı tebliğ tarihinde ölü olan hissedarın mirasçılarına yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda satış ilanı tebliği gerekir.
İhale konusu müşterek mülkiyete tabi taşınmazın borçlular adına kayıtlı 30/320 hissesi olup her ne kadar muhammen bedelin üzerinde satılmış ise de, şikayetçiler yönünden takibin tarafı olmayan ve müşterek mülkiyete tabi taşınmazda ihaleye konu olmayan 5/320 hissenin hissedarı Zühti Günaştı mirasçıları olmaları nedeni ile zarar unsuru yokluğundan da söz edilemez.
Bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda şikayetçiler tarafından ileri sürülen fesih nedenlerinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hukuki yarar yokluğundan şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Şikayetçilerin temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, sayılı istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararının … Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesi’nin 08.03.2019 tarih ve 2018/2154 E.-2019/368 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve … 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 13.07.2018 tarih ve 2018/338 E. – 2018/497 K. sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de, Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 11/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.