21 Aralık 2024

icraguncesi.com

İcra Hukukuna dair HERŞEY….

İPOTEK TAKİBİNDE MUACCELİYET İHTARI

12. Hukuk Dairesi         2019/8668 E.  ,  2020/4817 K.

ipotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişiye, İİK’nun 150/ı maddesi gereğince hesap özeti gönderilmesi zorunluluğu bulunmamakta ise de; ipotek veren üçüncü kişi hakkında takip yapılabilmesi için Türk Medeni Kanunu’nun 887. maddesi uyarınca, alacağın kendisinden istenmesi, yani muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerekmektedir. Bir başka ifadeyle, söz konusu düzenleme gereğince, ipotekli taşınmaz maliki üçüncü şahsa ihbar yapılmadıkça, onun yönünden borç muaccel olmayacağından hakkında icra takibi başlatılamaz. Nitekim, İİK’nun 150/ı maddesinin son cümlesi; “Hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın, ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması, Türk Medeni Kanunu’nun 887. maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçer” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, hesap katına ilişkin … 11. Noterliğinin 08.01.2018 tarih ve 01850 yevmiye nolu ihtarnamesinin asıl borçlu ve ipotek verene 18.01.2018 tarihinde tebliğ edildiği, takibin ise, ihtarnameye yasal 8 günlük itiraz süresinin geçmesi beklenmeksizin 26.01.2018 tarihinde İİK’nun 150/ı maddesindeki koşullar oluşmadan başlatıldığı görüldüğünden icra emrinin iptaline karar verilmesi

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi



Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı icra takibine karşı, asıl borçlu …. ve ipotekli taşınmaz maliki …’nin icra mahkemesine başvurularında; tebliğ edilen icra emrinde icra dairesi ve dosya numarasının yazılı olmadığını, asıl borçlu şirket ile ipotek maliki hakkında ayrı ayrı takip yapılması gerektiğini, talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu ileri sürerek icra emrinin ve takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği, borçlular vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedildiği, hükmün borçlular vekilince temyiz edildiği görülmektedir.
İİK’nun 150/ı maddesi uyarınca; krediyi kullandıran tarafça, noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adresine gönderilen hesap özetine, borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itiraz edilmemesi halinde, ihtardaki borç miktarı kesinleşir. Bu madde uyarınca, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese çıkarılmış olan tebligat, iade edilse bile, tebliğ edilmiş sayılır.
Öte yandan, ipotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişiye, İİK’nun 150/ı maddesi gereğince hesap özeti gönderilmesi zorunluluğu bulunmamakta ise de; ipotek veren üçüncü kişi hakkında takip yapılabilmesi için Türk Medeni Kanunu’nun 887. maddesi uyarınca, alacağın kendisinden istenmesi, yani muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerekmektedir. Bir başka ifadeyle, söz konusu düzenleme gereğince, ipotekli taşınmaz maliki üçüncü şahsa ihbar yapılmadıkça, onun yönünden borç muaccel olmayacağından hakkında icra takibi başlatılamaz. Nitekim, İİK’nun 150/ı maddesinin son cümlesi; “Hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın, ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması, Türk Medeni Kanunu’nun 887. maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçer” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, hesap katına ilişkin … 11. Noterliğinin 08.01.2018 tarih ve 01850 yevmiye nolu ihtarnamesinin asıl borçlu ve ipotek verene 18.01.2018 tarihinde tebliğ edildiği, takibin ise, ihtarnameye yasal 8 günlük itiraz süresinin geçmesi beklenmeksizin 26.01.2018 tarihinde İİK’nun 150/ı maddesindeki koşullar oluşmadan başlatıldığı görüldüğünden icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi ve bölge adliye mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddi isabetsiz olup bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Borçlular vekilinin temyiz itirazl
arının kısmen kabulü ile … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 10/04/2019 tarih ve 2018/2764 E.- 2019/1076 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, (KALDIRILMASINA), … 5.İcra Hukuk Mahkemesinin 28/09/2018 tarih ve 2018/145 E. 2018/858 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 16/06/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.