27 Temmuz 2024

icraguncesi.com

İcra Hukukuna dair HERŞEY….

MİRASÇILAR İCRA TAKİBİNDE HEP BİRLİKTE HAREKET ETMELİDİR

12. Hukuk Dairesi         2016/32803 E.  ,  2017/80 K.

TMK 640. maddesi gereğince, miras ortaklığı devam ederken mirasçıların terekeye ilişkin bir hakla ilgili dava açmaları, takibe girişmeleri, hep birlikte hareket etmelerine bağlıdır. Bir başka deyişle bir kısım mirasçı yada mirasçıların, kendilerine vasiyet edilmiş olsa dahi, vasiyetin tenfizini sağlamadan, tereke kapsamında kalan hakka yönelik müstakilen dava açmaları veya icra takibine girişmeleri mümkün değildir. Dolayısıyla, miras şirketi takip yapacak ise mirasçılar birlikte hareket etmek zorunda olduğundan mirasçılar arasında mecburi takip arkadaşlığı vardır. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen nazara alınır.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki dava sonucu mahkemece verilen hükmün Dairemizce bozulması üzerine, yukarıda tarih ve numarası yazılı direnme kararına ilişkin dava dosyası, 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Yasa’nın 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK’na eklenen geçici 4/1. madde uyarınca Dairemize gönderilmiş olmakla, Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Muris ile … arasında imzalanan kira sözleşmesine de dayalı olarak bir kısım mirasçı tarafından … aleyhine “yazılı sözleşme ile kiralanan taşınmazın kira süresinin bitmesi durumunda tahliye emri”ne ilişkin takibe girişildiği, alacaklı tarafından takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece, tahliye taahhüdü olmadan İİK.nun 272. maddesine göre takip başlatılmasının yasaya aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle istemin kabulüne karar verildiği, kararın temyizi üzerine, Dairemizce, takibin şekline göre alacaklının başvurusunun itiraz niteliğinde olup, İİK.nun 274. maddesine göre icra müdürlüğüne yapılması gerekirken başvurunun şikayet gibi değerlendirilip takibin iptali kararı verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek mahkeme kararının bozulmasına hükmedildiği, mahkemenin ise ilk kararında direndiği görülmüştür.
TMK 640. maddesi gereğince, miras ortaklığı devam ederken mirasçıların terekeye ilişkin bir hakla ilgili dava açmaları, takibe girişmeleri, hep birlikte hareket etmelerine bağlıdır. Bir başka deyişle bir kısım mirasçı yada mirasçıların, kendilerine vasiyet edilmiş olsa dahi, vasiyetin tenfizini sağlamadan, tereke kapsamında kalan hakka yönelik müstakilen dava açmaları veya icra takibine girişmeleri mümkün değildir. Dolayısıyla, miras şirketi takip yapacak ise mirasçılar birlikte hareket etmek zorunda olduğundan mirasçılar arasında mecburi takip arkadaşlığı vardır. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen nazara alınır.
O halde mahkemece, tüm mirasçıların takipte yer alması gerekirken (Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/278-505 E.K sayılı veraset ilamına göre, somut olayda) bunun gerçekleşmediğinden dolayı takip yapılması mümkün olmadığından takibin iptaline karar verilmesi gerektiğinden bahisle, Ankara 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin takibin iptaline dair 31/03/2015 tarihli 2015/123 Esas- 2015/228 Karar sayılı kararının sonucu doğru olduğundan onanması gerekirken Dairemizce bozulduğu anlaşılmakla, mahkeme kararının (sonucu itibariyle doğru olduğundan) onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : 1- Dairemizin 22/12/2015 tarih ve 2015/22537 E.- 2015/32557 K. sayılı BOZMA kararının kaldırılmasına,
2- Alacaklıların temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Ankara 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 31/03/2015 tarihli 2015/123 Esas – 2015/228 Karar sayılı mahkeme kararının İİK’nun 366 ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.