21 Aralık 2024

icraguncesi.com

İcra Hukukuna dair HERŞEY….

TAKİP TALEBİNDE TÜRK HUKUKUNA GÖRE ALACAKLI VEYA BORÇLU İSMİ BELİRTİLMEMESİ

Alacaklı vekilinin dilekçeleri  dosyamıza gelmekle okundu.

Dilekçe ve dosya incelendi;
Alacaklı vekilinin ” takip talebinde borçlunun “3 NOLU DAİRE MALİKİ” olarak belirtildiği, ” ve takibin sehven açıldığı,
Devamla alacaklı vekilinin “3 NOLU DAİRE MALİKİ” olarak kaydedilen borçlunun kimlik araştırılması taleplerinde bulunulduğu görüldü.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunun 58/2-2 maddesi “2. (Değişik: 2/7/2012-6352/9 md.) Borçlunun ve varsa kanuni temsilcisinin adı, soyadı, alacaklı tarafından biliniyorsa Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası veya vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim yeri; ” şeklinde düzenlendiği ,
Alacaklı tarafça İİK.’nun 58. Maddesi gereği usulüne uygun olarak Örnek No 1 Takip talebi doldurmadığı,
Bu durumun İİK.’nun 58. Maddesine , HMK.’nun 26. Maddesi gereği taleple bağlılık ilkesine,Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2018/13198 Esas ve 2018/9330 Karar sayılı kararları ve bir çok içtihatta belirtildiği üzere “İcra takibinin esasını, takip talebi ve buna uygun düzenlenerek borçluya tebliğ edilen ödeme emri oluşturur. “ şeklindeki kararlara aykırılık teşkil ettiğinden,
1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 2/3. Maddesi “….(Değişik üçüncü fıkra: 2/5/2001 – 4667/2 md.) Yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüsleri, özel ve kamuya ait bankalar, noterler, sigorta şirketleri ve vakıflar avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak zorundadır. Kanunlarındaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu kurumlar avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgeleri incelemesine sunmakla yükümlüdür. Bu belgelerden örnek alınması vekaletname ibrazına bağlıdır. Derdest davalarda müzekkereler duruşma günü beklenmeksizin mahkemeden alınabilir….” şeklinde düzenlendiğinden vebu kanun hükmüne göre alacaklı tarafın malik bilgilerini kendisi tespit edebileceğinden,
Kaldı ki “3 NOLU DAİRE MALİKİ” her an değişebileceğinden telafisi güç ve imkansız zararlara sebebiyet verebileceğinden,
Ayrıca müdürlüğümüzün sorumluların tespiti müdürlüğümüzün görevi ve yetkisi olmadığından,
Yukarıda anılan kanun maddeleri ve yargı içtihatları gereği,
Aşağıdaki şekli ile karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varıldı;
KARAR ;
Bu aşamada talebin reddine,
Alacaklı tarafça Türk Hukukuna göre gerçek ve tüzel kişi olarak kabul edilecek isim belirtilerek İİK.’nun 58. maddesine gereğince usulüne uygun olarak Örnek No 1 Takip Talebini müdürlüğümüze sunduğunda takip talebine uygun olarak icra emri düzenlenmesine,
İİK.’nun 59. Maddesi gereği masraflar verildiğinde düzenlenen icra emrinin tebliğe çıkarılmasına,
İİK.’nun 16. Maddesi gereği İcra Hukuk Mahkemesi Hakimliğine şikayet edilebileceğinin ihtarı ile karar verildi

ALİ TAT