27 Temmuz 2024

icraguncesi.com

İcra Hukukuna dair HERŞEY….

Kıymet takdirinde iki yıllık sürenin başlangıcı, sonradan kesinleşmesi koşulu ile kıymet takdirinin fiilen yapıldığı (değerlemenin yapıldığı tarih açıkça belirtilmesi kaydı ile keşif) tarihidir.

12. Hukuk Dairesi         2020/6924 E.  ,  2020/8959 K.

İİK’nun 128/a-2. maddesinde; “Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez” hükmüne yer verilmiştir. Hukuk Genel Kurulu’nun 26.02.1992 tarih ve 1992/4-70 E. – 1992/130 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere, İİK’nun 128. maddesinde öngörülen iki yıllık sürenin başlangıcı, sonradan kesinleşmesi koşulu ile kıymet takdirinin fiilen yapıldığı keşif tarihidir.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi borçluların, ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, icra mahkemesince; davanın reddine hükmedildiği, şikayetçi borçluların istinaf yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun kabulü ile; mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile 15.10.2015 tarihli ihalelerin ayrı ayrı feshine dair karar verildiği, karara karşı alacaklının temyiz talebinde bulunduğu görülmüştür.
İİK’nun 128/a-2. maddesinde; “Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez” hükmüne yer verilmiştir. Hukuk Genel Kurulu’nun 26.02.1992 tarih ve 1992/4-70 E. – 1992/130 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere, İİK’nun 128. maddesinde öngörülen iki yıllık sürenin başlangıcı, sonradan kesinleşmesi koşulu ile kıymet takdirinin fiilen yapıldığı keşif tarihidir.
Kıymet takdirine itiraz davası; İİK’nun 128/a maddesinde düzenlenmiş olup, icra müdürlüğünce satışa konu malın bilirkişi marifetiyle yaptırılan değer tespitinin yerinde olmadığına yönelik bir şikayettir. Bu şikayette ilgili, müdürlükçe yaptırılan değer tespitinin yerinde olmadığı, malın belirlenen değerinin gerçek kıymetini yansıtmadığı iddiasıyla mahkemeye başvurmaktadır. Mahkemece yapılacak iş; icra müdürü tarafından belirlenen değerin taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığı, bir başka ifadeyle memur işleminin doğru olup olmadığını denetlemektir. Dolayısıyla mahkeme, oluşturduğu bilirkişi kurulu ile, icra müdürünün kıymet takdiri yaptırdığı tarih itibariyle taşınmazın değerini belirleyerek memur işlemini denetler. Bu itibarla; mahkemece görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ya da anılan mahkeme kararında, değerlemenin yapıldığı tarih açıkça belirtilmediği sürece, kıymet takdirine itiraz davasındaki keşif tarihinin, İİK’nun 128/a-2 maddesinde düzenlenen 2 yıllık sürenin başlangıç tarihi olarak kabulü mümkün olmadığı gibi, şikayet işleminin ruhuna da uygun düşmeyecektir.
Somut olayda, ihaleye konu taşınmazların kıymet takdiri işleminin, icra müdürlüğünce 25.07.2012 tarihinde yapıldığı, borçlu …’ın taşınmaza takdir olunan değerin gerçek değerinin altında olduğunu ileri sürerek kıymet takdirine itiraz etmesi üzerine, … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 26.12.2013 tarih ve 2013/369 E. – 2013/999 K.sayılı dosyasında şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir. Mahkemece hükme esas alınan 27.11.2013 tarihli raporda bilirkişiler tarafından 25.10.2013 tarihi itibari ile değerlendirme yapılmış olduğunun açıkça belirtilmiş olduğu anlaşıldığından, iki yıllık süre, satışa esas alınan muhammen bedellerin kıymet takdirine itiraz davasında görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, değerlemenin yapıldığı tarih açıkça belirtildiğinden, icra müdürlüğü değerlendirme tarihi olan 25.07.2012 tarihinden başlamayıp, bilirkişi raporunda belirtilen 25.10.2013 tarihinden başlayacağından, satış tarihi olan 15.10.2015 günü itibariyle İİK’nun 128/a maddesinde öngörülen iki yıllık süre geçmemiştir.
Bu durumda, kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı 25.10.2013 tarihinden itibaren iki yıllık süre geçmeden ihale gerçekleştirilmiş olup, bölge adliye mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak ihalenin feshine karar verilmesi isabetli değildir.
O halde, bölge adliye mahkemesince, ihalenin feshine gerektirecek kamu düzenine ilişkin başkaca bir fesih sebebi de bulunmadığından, borçluların yerel mahkeme kararına karşı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 15.05.2020 tarih ve 2020/369 E. – 2020/729 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21/10/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.