27 Temmuz 2024

icraguncesi.com

İcra Hukukuna dair HERŞEY….

Takip iptal edilse dahi kesinleşen ihale iptal edilemez

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ ESAS NO : 2019/8909 KARAR NO : 2020/5483

KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/692 KARAR NO : 2019/707

“…..Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Mahkemesince de belirtildiği üzere, …… İcra Müdürlüğünün 2015/10708 Esas sayılı takip dosyasında borçlu kooperatife ait ……… İli, ……….. İlçesi, ………. Mah. 20831 ada, 1 parselde kayıtlı 3 adet taşınmazın yapılan ihale neticesinde şikayetçi şirkete ihale edildiği, bu ihale ile ilgili açılan ihalenin feshi davasının ……..3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/678-828 E.K. sayılı kararı ile reddine karar verildiği, bu kararın ise 19/02/2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Her ne kadar şikayetçi şirketin kesinleşen ihale sonrasında taşınmazların tescili için yaptığı talep icra müdürlüğünce takip dayanağı ilamın yargıtayca bozulduğundan bahisle reddine karar verilmiş ise de; takibin iptali ile ilgili konular taraflar arasında tartışılması gereken hususlar olup, ihalenin feshi nedeni olarak ilgili kanunlarda sayılmamıştır. Takip iptal edilse dahi ihale yasal koşullara uygun olarak yapılıp kesinleşmiş ise geçerlidir. Her ne kadar takip dayanığı ilamın bozularak hükümsüz kaldığı mahkeme kararı ile sabit ise de; ihalenin feshine ilişkin dava daha önce reddedilip kesinleştiğinden artık icra mahkemesince kesinleşen ihalenin iptaline karar verilmeyeceği gibi takip dayanağı ilamın bozulması da kesinleşen ihale nedeniyle tescile engel teşkil etmemektedir. Ayrıca borçlunun yolsuz tescil nedeniyle genel mahkemelerde dava açma hakkı saklıdır. Bu açıklamalara göre ilk derece mahkemesince şikayetin kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu itibarla ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava ve takip dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur….”