27 Temmuz 2024

icraguncesi.com

İcra Hukukuna dair HERŞEY….

İFLASTA PAYLAŞILAN PARA ÜZERİNDEN TAHSİL HARCI

Adana Bölge Adliye Mahkemesi  10 . Hukuk Dairesi Dosya No: 2019/2720 Karar No:  2020/730    Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Esas No : 2020/5116   Karar No :   2021/253

DAVACI : HAYAT VARLIK YÖNETİM ANONİM ŞİRKETİ -ETİ –
VEKİLİ :
DAVALI : MALİYE HAZİNESİ – T.C. Hazine Ve Maliye Bakanlığı Devlet Mah. Dikmen Cd. No:12 Çankaya/ ANKARA
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Şikayet (Tahsil Harcı Oranı)
KARAR TARİHİ : 05/06/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/06/2020

Tarsus İcra Hukuk Mahkemesi’nin 12/09/2019 tarih 2019/187 esas 2019/319 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki davalı vekili tarafından istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Hayat Varlık Yönetim Anonim Şirketi’ne ait rehinli araçların Tarsus İflas Müdürlüğü’nün 2017/1 iflas sayılı dosyasından satıldığını, ihalelerinin kesinleştiğini ve ihale bedellerinin 30/06/2017 tarihinde % 11,38 oranında tahsil harcı kesilerek taraflarına ödendiğini, bu tarihte iflas dosyasından kesilecek harç oranının % 4,55 olması gerektiğini ve bu orandan harcın kesilmesini talep etseler de icra müdürlüğünün 30/06/2017 tarihinde bu talebe red kararı verdiğini, Mersin 2. Vergi Mahkemesi’nin 28/03/2019 tarih, 2018/672 esas 2019/245 karar sayılı ilamı ile iflas dosyasında yapılan ödemede tahsil harcı oranının %4,55 olması gerektiğine karar verildiğini, bu karara istinaden 30/06/2017 tarihinde müvekkili şirkete yapılan reddiyatta tahsil harcı olarak fazla kesilen tutarın ilgili kuruma iade edilmesi için müzekkere gönderilmesi talebinde bulunduklarını, İcra Müdürlüğünün 15/05/2019 tarihli kararı ile daha önce 30/06/2017 tarihinde konuyla ilgili karar verildiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar oluşturulduğunu, bu karardan 22/05/2019 tarihinde haberdar olduklarını, mahkeme kararlarına uyulmasının kamu düzenine ilişkin olduğundan süresiz şikayet hakları olduğunu beyan ederek şikayetin kabulüne, müdürlük kararının ortadan kaldırılarak talepleri gibi işlem yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça açılan davanın esasen icra müdürlüğü işleminin iptaline yönelik olduğu halde davalı olarak müvekkili idare aleyhine husumet yöneltilmesinin yerinde olmadığından davanın öncelikle husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, her ne kadar davacı tarafça son red kararının 22/05/2019 tarihinde öğrenildiği belirtilmişse de açılan davanın süre yönünden reddinin gerektiğini, davacı tarafça emsal gösterilen Vergi Mahkemesi kararının ancak bundan sonraki kararlarda emsal teşkil edeceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece müflise ait bir kısım araçların satışının yapılması için iflas dosyasından Samsun İcra Dairesi’nin 2017/186 talimat sayılı dosyası ve Zonguldak 1.İcra Müdürlüğü’nün 2017/55 talimat sayılı dosyaları aracılığı ile araçların satışlarının gerçekleştirildiği ve satış paralarının iflas dosyasına gönderilmesini müteakip bu paralardan alacaklıya ödenen tutar üzerinden %11,38 oranında (134.087,91 TL) tahsil harcı kesildiği, satışı gerçekleştirilen araçların iflas dosyasından satışının gerçekleştirildiği ve paranın iflas dosyasına girdiğinin anlaşılması karşısında yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ışığında harçlar kanunun yargı harçları bölümünün iflas harçları kısmında iflasta paylaşılan para üzerinden % 4,55 oranında tahsil harcı alınması gerektiği fakat icra memuru tarafından % 11,38 oranında tahsil harcı alındığı anlaşılmakla şikayetin kabulü ile Tarsus İcra Müdürlüğünün 2017/1 iflas sayılı dosyasındaki borçlu müflise ait rehinli araçların satışından elde edilen paranın alacaklı şikayetçiye % 11,38 oranında tahsil harcı kesilerek verilmesine dair 30/06/2017 ve 15/05/2019 tarihli müdürlük kararlarının kaldırılarak, araçların Samsun 9. İcra Müdürlüğü ve Zonguldak 1. İcra Müdürlüğü aracılığı ile satışı gerçekleştirilen araç bedellerinden % 4,55 oranında tahsil harcı kesilerek alacaklıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, davacı tarafça açılan davanın esasen icra dairesi işleminin iptaline yönelik olduğu halde mahkemece davalı olarak müvekkili idarenin gösterilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, işlemi yapan idare olan Adalet Bakanlığı’nın taraf olması gerektiğini, icra dairesince yapılan işlemin haklı ve yerinde olduğunu, esas bakımından da davanın reddinin gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; mahkeme karararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı tarafça yapılan istinaf başvurusunun süresinde olmadığını, davalının süreci uzatmak adına istinaf yoluna başvurduğunu beyan ederek davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlık, iflas dosyasından yapılan satış sonrası iflasta paylaştırılan para üzerinden tahsil harcının % 4,55 oranında alınıp alınmayacağına ilişkin şikayettir.
Tarsus 1.İcra Dairesi’nin 2017/1 iflas sayılı dosyasının incelenmesinde, müflise ait bir kısım araçların satışının yapılması için iflas dosyasından Samsun İcra Dairesi’nin 2017/186 talimat sayılı dosyası ve Zonguldak 1.İcra Müdürlüğü’nün 2017/55 talimat sayılı dosyaları aracılığı ile araçların satışlarının gerçekleştirildiği ve satış paralarının iflas dosyasına gönderilmesini müteakip bu paralardan alacaklıya ödenen tutar üzerinden %11,38 oranında (134.087,91 TL) tahsil harcı kesildiği anlaşılmaktadır.
492 Sayılı Harçlar Kanununa göre harç, yapılan bir hizmet karşılığı olarak devletin aldığı paradır. Harç tahsil edilebilmesi için açık bir yasal düzenleme bulunması zorunludur. Buna göre ancak, 492 Sayılı Harçlar Kanununa ekli (1) Sayılı Tarifenin B/I-3 ve B/II-2-a fıkrasınde belirtilen hallerde ve takip safhalarına göre tahsil harcı alınır.
492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (1) sayılı Tarifenin “(B) İcra ve İflas Harçları” bölümünün (I) numaralı fıkrasında, icra takibi sırasında ve takibin niteliğine göre başvurma harcı, peşin harç, icra tahsil harcı ve yerine getirme harcı olmak üzere dört çeşit harç ödeme zorunluluğu getirilmiş,” (II) numaralı fıkrasındaki İflas Harçları” bölümünün (a) bendinde ” İflasta paylaşılan para üzerinden (Yüzde 4,55)” oranında harç alınacağı düzenlenmiştir.
Satışı gerçekleştirilen araçların iflas dosyasından satışının gerçekleştirildiği ve paranın iflas dosyasına girdiğinin anlaşılması karşısında yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ışığında Harçlar Kanunun yargı harçları bölümünün iflas harçları kısmında iflasta paylaşılan para üzerinden %4,55 oranında tahsil harcı alınması gerektiği fakat icra memuru tarafından %11,38 oranında tahsil harcı alındığı anlaşılmakla şikayetin kabulüne dair mahkemece verilen kararda hukuka aykırılık yoktur.
Yukarıda belirtilen nedenlerle; ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin Tarsus İcra Hukuk Mahkemesi’nin 12/09/2019 tarih 2019/187 esas 2019/319 karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Davalı harçtan muaf olduğu için harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların istinaf yoluna başvuran üzerinde bırakılmasına,
HMK’nın 333. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Kararın taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK ‘nun 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 05/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.