HACİZ KALDIRMA KARARINDAN SONRA ÖDENEN PARANIN İADESİ UYGULAMASI
Muhtelif tarihlerde gelen dilekçeler ve verilen kararlar neticesinde dosya tekrar incelemeye alınmakla;
1-Konkordato projesinin tasdik edildiği gerekçesiyle SGK’da bulunan alacaklarına konulan haczin kaldırılmasının talep edildiğini ve müdürlüğümüzce bu haciz kaldırıldığı,
2-Alacaklı tarafın SGK’ya konulan haciz borçlunun üçünçü kişilerdeki hak ve alacaklarının haczi niteliğinde olup, borçlunun konkordato başvurusundan daha önce konulan bir haciz olduğunu ve para haczi olduğunu, İİK 294 ve 186.maddeleri gereğince bu şekilde haciz konulan bedellerin konkordatodan etkilenmeyeceği gerekçesi ile tekrar haciz koyma başvurusunun kabul edildiği,
3-Alacaklının şikayeti neticesinde Müdürlüğümüzün kararı …… 2. İcra Hukuk Mahkemesi 2022/195 Esas, 2023/411 Karar Sayılı kararı ile müdürlüğümüzün haczedilen paranın ödenmemesi yönündeki kararı kaldırıldığı,
4-Alacaklı vekilinin talebi ile borçlunun SGK’daki alacaklarına konulan haciz neticesinde haczedilen ve müdürlüğümüz dosyasında bulunan paralar onya 2. İcra Hukuk Mahkemesi 2022/195 Esas, 2023/411 Karar Sayılı kararı nazara alınarak alacaklı tarafa ödemesinin yapıldığı,
5-….. Bölge Adliye Mahkemesi’nin 31.10.2023 tarihli 2023/1248 E. 2023/1394 K. Sayılı kararı ile Konya 2. İcra Hukuk Mahkemesi 2022/195 Esas, 2023/411 Karar Sayılı kararı ile kaldırıldığı,
6- …. Bölge Adliye Mahkemesi’nin 31.10.2023 tarihli 2023/1248 E. 2023/1394 K. Sayılı kararı nazara alınarak borçlu tarafın talebi ile ödenen paraların iadesi için muhtıra gönderildiği,
7-Alacaklı tarafın ödenen parayı iade etmediği, iadesine ilişkin gönderilen muhtırayı …. 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2023/631 Esas Sayılı Dosyasında İcra ve İflas Yasasının 16. Maddesi uyarınca şikayete konu ettiği,
8-Borçlu tarafın ……..’nün müvekkil şirket tarafından yapılan fazla ödemeleri iade etmesi gerektiğinden ve artık bu, aşamadan sonra tarafımıza borcu bulunduğundan tarafımızca borçlunun malvarlığının sorgulanabilmesi açısından Uyap sisteminde borçlu konumuna getirilmesini” talep ettiği,
Alacaklı tarafın “Hacizlerin kaldırılmasına” dair verilen karar, İİK 40. veya 361. Maddelerinde düzenlenen, ödenen paranın iadesine ilişkin koşulların oluştuğunun kabulü için yeterli değildir. Haczin kaldırılmasından önce, söz konusu bu haciz nedeniyle borçludan tahsil edilip de alacaklıya ödenen bir para ancak Genel Mahkemede Açılacak İstirdat Davası sonucuna göre geri istenebilir.” şeklinde gerekçe ile borçlu tarafın talebinin reddini talep ettiği,
Görüldü.
Gelinen aşamada yukarıda belirtilen hususlar çerçevesinde değerlendirildiğinde;
2004 Sayılı İcra ve İflas Yasasının 72/7. Maddesi “Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.” şeklinde düzenlenmekle,
2004 Sayılı İcra ve İflas Yasasının 361. Maddesi “İcra dairelerince borçludan fazla para tahsil olunarak alacaklıya verildiği yahut yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu hesap neticesinde anlaşılırsa verilen para ayrıca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınır.
” şeklinde düzenlenmekle,
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/2890 E. , 2022/11128 K. “… borçlu tarafından takip dosyasına yapılan ödemenin, kendisine ödeme emri tebliğinden sonra olduğu ve yanlışlıkla yapılan bir ödemenin söz konusu olmadığı anlaşılmakla, İİK’nun 361. maddesinin olayda uygulama yeri yoktur. Öte yandan borçlunun icra dosyasına dosya borcunu ihtirazi kayıtla ödemesi de iade talebine dayanak olamayacağından, borçlu ancak genel mahkemede açacağı istirdat davası sonucuna göre ödediği parayı geri alabilir….”
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/2890 E. , 2022/11128 K. “…İİK’nun 361. maddesi gereğince; icra dairelerince borçludan fazla para tahsil olunarak alacaklıya verildiği yahut yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu hesap neticesinde anlaşılırsa, verilen para ayrıca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınır. Ancak, İİK’nun 361. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için icra dairesince borçludan fazla para tahsil edilmiş olması ya da yanlışlıkla ödeme yapılmış olması gerekmektedir. Haczin sonradan kaldırılmış olması önceden yapılan kesintileri hükümsüz kılmaz. Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti üzerine takibin durdurulması ve hacizlerin bu karar üzerine kaldırılması, İİK’nun 361. maddesi koşullarının oluştuğunun kabulü için yeterli değildir. Bu nedenle borçlu ancak genel mahkemede açacağı istirdat davası sonucuna göre ödediği parayı geri alabilir…”
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/5066 E. , 2015/7322 K. “…. Ancak, bu hükmün uygulanabilmesi için icra dairesince borçludan fazla para tahsil edilmiş olması ya da yanlışlıkla ödeme yapılmış olması gerekmektedir. Haczin sonradan kaldırılmış olması önceden yapılan kesintileri hükümsüz kılmaz. Borçlunun usulsüz işlem şikayeti üzerine üçüncü kişilere gönderilen haciz ihbarlarının İcra Hukuk Mahkemesi’nce iptal edilmesi ve hacizlerin bu karar üzerine kaldırılması, İİK 40. veya 361. maddelerindeki koşulların oluştuğunun kabulü için yeterli değildir. Bu nedenle ödenen para ancak genel mahkemede açılacak istirdat davası sonucuna göre geri alınabilir…” şeklinde karar verildiğinden ve benzer şekilde bir çok yüksek yargıtay kararı bulunduğundan,
Yukarıda anılan yasa hükümleri ve ilgili yüksek yargı içtihatları değerlendirildiğinde kanun hükmü ve içtihatlar ” yanlışlıkla ödeme” veya ” fazla para tahsil” üzerine kurgulandığı,
Dosyamızda ise fazla ödeme veya yanlışlıkla ödeme olmadığı, uygulanan haciz neticesinde dosya alacağı dahilinde icra hukuk mahkemesi kararı uyarınca ödeme yapıldığı, görülmekle,
Dosyamızdan yapılacak işlemler bakımından 2004 Sayılı İcra ve İflas Yasasının 40. ve 361. Maddesine uyarlık olmadığı, alacaklının borçlandırılması talebi ve kabulünün açıkça kanuna aykırı olduğundan,
2004 Sayılı İcra ve İflas Yasasının 72/7. Maddesi uyarınca genel mahkemede dava açması gerektiğinden,
12.Hukuk Dairesi 2016/19215 E. , 2017/10955 K. “….İcra müdürü kendi verdiği karardan dönemez ise de, bilahare, daha önce verdiği kararın dosya kapsamı ve yasa hükmüne uygun olmadığını fark edip, onun yerine yasaya uygun olan kararı vermesine engel bir düzenleme de bulunmamaktadır…” şeklinde karar verildiğinden,
Yukarıda anılan gerekçeler ile aşağıdaki şekli ile karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Karar ;
1-Müdürlüğümüzün alacaklıyı borçlandırma kararından geri dönülmesine,
2- Borçlunun alacaklıyı borçlandırma talebinin reddine,
3-Alacaklı tarafça müdürlüğümüzce yapılan işlemler şikayet edilmekle birlikte, İş bu kararın hem alacaklıya hem borçluya 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunun 59. Maddesi gereği tebliğe çıkarılmasına, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde İİK.’nun 16. Maddesi gereği şikayet edilmesi halinde çıkacak karara göre işlem tesisine,
4-Alacaklı ve borçlu tarafın 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunun 16. Maddesi gereği İcra Hukuk Mahkemesine şikayet haklarını kullanmaktan kaçınarak taleplerini tekrarlamaları halinde HMK nun 114. Maddesi gereği talebin değerlendirilmesine yer olmadığına, Müdürlüğümüzün sorumluluk kabul etmeyeceğinin ihtarına, 5-Sorumluluğun alacaklı ve borçlu vekili üzerinde bırakılmasına,
İİK.’nun 16. Maddesi gereği İcra Hukuk Mahkemesi Hakimliğine şikayet edilebilceğinin ihtarı ile karar verildi.