27 Temmuz 2024

icraguncesi.com

İcra Hukukuna dair HERŞEY….

Satıştan Sonra Fakat Satıştan Elde Edilmeyen Bir Para Dosyaya Girmişse Tahsil Harcı Oranı

YARGITAY 12. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2018/998 KARAR NO : 2019/9051

ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 18. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI ESAS NO : 2017/2082 KARAR NO : 2017/2549

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararına karşı süresi içerisinde alacaklı tarafından istinaf incelemesi istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı bankanın, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe başladıklarını, ipotekli taşınmazın haciz alacaklısı tarafından Ankara 7.İcra Müdürlüğünün 2015/16393 Esas sayılı dosyasından satışa çıkarıldığını, 11/01/2017 tarihli birinci satış günü üçüncü kişiye ihale edildiğini, ihale bedelinin alacaklı oldukları dosyaya gönderildiğini, gönderilen tutar üzerinden % 11,38 oranında 197.082,46 TL tahsil harcı ve 34.636,64 TL cezaevi harcı kesildiğini, tahsilat yapılan dosya ile satışın gerçekleştirildiği dosyanın farklı olması nedeniyle tahsil harcının % 4,55 oranında alınması gerektiğini belirterek icra müdürlüğü işleminin iptali ve fazla alınan harcın iadesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği, bu karara karşı alacaklının şikayet dilekçesindeki nedenlerle istinaf incelemesi talep ettiği anlaşılmaktadır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlığının 28/11/2016 tarih ve 2016/98 muh sayılı yazısı ekinde gönderilen listeye göre sorgulama yapılmış, 675 sayılı KHK’nın 16. maddesi gereğince dava şartları yönünden bir eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından istinaf talebinin incelenmesine geçilmiştir.
Başvuru, takip dosyasına aktarılan ihale bedeli üzerinden % 11,38 oranında harç alınması işleminin iptali istemine ilişkindir.
Şikayete konu, Ankara 5.İcra Müdürlüğünün 2014/19499 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde;
Alacaklının, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takibe başladığı, ipotekli taşınmazın başka bir alacaklı tarafından başlatılan Ankara 7.İcra Müdürlüğünün 2015/16393 Esas sayılı takip dosyasında satışa çıkarıldığı, ihale bedelinin şikayete konu takip dosyasına gönderildiği, % 11,38 oranında tahsil harcının tahakkuk ettirildiği, alacaklının tahsil harcı oranına ilişkin talebinin icra müdürlüğünün 20/02/2017 tarihli işlemi ile reddedildiği görülmektedir.
Tahsil harcı, konusu para olan veya parayla değerlendirilebilen icra takiplerinde icra takibinin başarı ile sonuçlandırılması nedeniyle alınan bir harç türüdür. Yani devletin temel cebri icra organı olan icra dairesi vasıtasıyla tahsil edilen paralardan alınır. Alınacak harcın miktarı ise yapılan işlemlerin durumuna göre belirlenir.
Harçlar Kanununun 28.maddesi (b) bendinde yer alan ve icra takiplerinde tahsil harcının, alacağın ödenmesi sırasında tahsil edilmesi gerektiği şeklindeki hüküm, yasanın diğer hükümleri gibi kamu düzeni ile ilgilidir. Borçla ilgili olarak icra dairesinin kasasına yatırılan paranın ister borçlunun veya üçüncü şahısların kendi rızaları ile yatırdıkları para olsun, isterse İ.İ.K.nun 89.maddesi uyarınca diğer alacaklıların ve üçüncü şahısların elinde haczedilen mallarla ilgili paralar olsun bunların kaynağına bakılmaksızın bu paralardan alacaklıya yapılan ödeme nispetinde –harcın tamamı tahsil edilinceye kadar- harç alınması gerekir. Gerek İcra İflas Yasasında ve gerekse harçlarla ilgili yasalarda bunun aksine bir hüküm mevcut değildir.
492 Sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (1) sayılı tarifenin “(B) İcra ve iflâs harçları” bölümünün “I-İcra harçları” başlıklı fıkrasının 3/c bendinde tahsil harcı “haczedilen veya rehinli malların satılıp paraya çevrilmesi suretiyle tahsil olunan paralardan %11,38 oranında uygulanır” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Somut olayda, her ne kadar, şikayete konu dosyada satış gerçekleştirilmemiş ise de, sözkonusu dosyaya aktarılan para satış sonunda elde edilen paradır. Satıştan gelen para söz konusu olmakla, 492 sayılı Harçlar Kanunu ekli 1 sayılı tarifenin B.I/3-c bendine göre %11,38 oranında tahsil harcı alınması gerekir. Eğer, satıştan sonra fakat satıştan elde edilmeyen bir para dosyaya girmişse, örneğin, borçlu gelip satış parasının karşılamadığı bakiye borcunu dosyaya yatırmışsa, bu kez satıştan elde edilmiş bir para söz konusu olmadığından aynı tarifenin B.I/3-b bendine göre hacizden sonra tahsilat sayılarak buna göre tahsil harcı almak gerekecektir. Burada, sadece satıştan gelen para söz konusu olmasına göre alınacak tahsil harcı oranı belli olmakla, yasada mutlaka satışın alacaklının icra takibi yürüttüğü dosyadan yapılması gerektiği ayrımına gidilmemiştır.
Aksi uygulama satışın yapıldığı dosya alacaklısı ile sıra cetveline göre para tahsil eden diğer dosya alacaklılarının farklı tahsil harç oranlarına tabi olması gibi bir sonuç doğuracaktır. Diğer yandan, devletin cebri icra organları vasıtasıyla yapılan satış sonunda para tahsil edildiği halde sanki satış yapılmamış gibi belirlenecek oran üzerinden harç alınması devletin harç kaybına da neden olacaktır.
Sonuç olarak, mahkemece, şikayetin reddine hükmedilmesinde isabetsizlik görülmediğinden alacaklının istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Alacaklının istinaf başvurusunun İİK.nın 366 ve HMK.nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-İstinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.1