27 Temmuz 2024

icraguncesi.com

İcra Hukukuna dair HERŞEY….

ACİZ VESİKASI ŞARTLARI HAKKINDA KARAR,İİK. 102. ,105.,143. maddesi,

Alacaklı vekilinin aciz vesikası verilmesine ilişkin talebi okundu.
 Dosya incelendi.
 Aciz vesikası geçici (muvakkat) ve kesin (kat’i) olmak üzere iki türlüdür.
İcra dairesince İİK. 102. maddesi uyarınca tutulan haciz tutanağında borçlunun haczedilen mahcuzlarının alacağı karşılamaya yetmediği anlaşılması halinde haciz tutanağı İİK. 105/2 maddesi uyarınca geçici aciz vesikası hükmündedir.
 İcra dairesince İİK. 102. maddesi uyarınca tutulan haciz tutanağında borçlunun hacze kabil malının bulunmadığı belirtilmesi halinde ise bu haciz tutanağı İİK. 105/1 maddesi uyarınca İİK. 143. maddesindeki kesin aciz belgesi niteliğindedir ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02/03/2005 gün ve 2005/15-100 E.  2005/119 K. sayılı kararında belirtildiği üzere alacaklıya ayrıca aciz vesikası verilmez.
 İİK 143. maddesine göre kesin aciz belgesi verilebilmesi için aşağıdaki koşulların gerçekleşmesi gerekir.
a) Aciz belgesi sadece haciz koydurmuş veya hacze iştirak ettirmiş olan takip alacaklılarına verilebilir.
b) Satış ve satış bedelinin paylaştırılması safahatının sona ermiş olması gerekir.                         
c) Borçlunun satışı yapılan mal dışında haczi kabil malı bulunmamalıdır.
d) Aciz belgesi düzenlenmesini gerektiren son koşul da alacaklının alacağını masraf ve faizleri ile birlikte tamamen alamamış olmasıdır.
  Yukarıda belirtildiği üzere haczedilen malın satılmasının ardından bakiye kalan alacak  yönünden İİK. 143. maddesince aciz vesikası verilebilmektedir. Dosyamızda herhangi bir mal haczedilmemiş, hacze kabil mal bulunmadığına ilişkin haciz tutanağı tanzim edilmiştir.
Haciz tutanağınında borcu karşılamayacak malların haczedilmesi halinde haciz tutanağı geçici haciz vesikası; hiçbir malı bulunamadığının belirtilmesi halinde haciz tutanağı kesin aciz vesikası hükmündedir. Hacze kabil mal bulunamadığına ilişkin tanzim edilen haciz tutanağı mevcut iken alacaklı tarafa ayrıca İİK. 143. maddesi uyarınca kesin aciz vesikası verilmez.
Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 02/09/1950 tarih ve 58/77 sayılı mütalaasında “İİK 143. maddesinde alacaklı alacağının tamamını alamamışsa kalan miktar için kendisine bir aciz vesikası verilir, bu vesika hiçbir harç ve resme tabi değildir bu vesika ile 105. maddedeki vesika borcun ikrarının mutazammın senet mahiyetinde olup alacaklıya 277. maddede yazılı hakları verir ve 105. maddenin ilk fıkrasında haczi kabil mal bulunmazsa haciz zabıt varakası 143. maddedeki aciz vesikası hükmündedir ve 2. fıkrasında da icraca taktir edilen kıymete göre haczi kabil malların kifayetsizliği anlaşıldığı surette dahi zabıt varakası muvakkat aciz vesikası yerine geçerek alacaklıya 277. maddede yazılı hakları verir denilmektedir. 143. maddenin safahatına nazaran icra memurunun talep üzerine vereceği aciz vesikası yalnız alacaklının alacağının tamamını icraca alamaması haline münhasır olmak üzere bakiye alacak için verilecektir. 105. maddenin 1. ve 2. fıkralarında beyan olan hallerde ise esasen mahallinde tanzim edilen zabıt varakası 1. fıkradaki halde kati ve 2. fıkrada yazılı halde muvakkat mahiyette olmak üzere doğrudan doğruya aciz vesikası yerine kaim olduğundan bu gibi hallerde icra memurluğunca alacaklılara ayrıca aciz vesikası verilmesinin kanuna uygun düşmeyeceği mütalaa olunmuştur.” denilmiştir.
 Dosyamız incelendiğinden borçlular hakkında aciz vesikasına yönelik  banka,araç,menkul vb.  mal varlığı araştırması ve hak ve alacaklara ilişkin hiç bir araştırma talebi olmadıüı gibi gibi haczedilen gayrimenkullerin değerinin tespitine yönelik de   talep olmadığından, İİK. 102. maddesince düzenlenen haciz tutanağı (İİK. 103. maddesi uyarınca borçluya tebliğ edilmesi halinde) İİK. 105/1 maddesi uyarınca doğrudan doğruya İİK. 143. maddesi hükmündeki kesin (kat’i) aciz vesikası yerine geçeceğinden yukarıda bahsi geçen Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararının ve Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün mütalaasının gerekçesi de dikkate alınarak,
Aşağıdaki şekli ile karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varıldı.
Karar    :
Alacaklı vekilinin telebinin reddine,
İiş bu kararın İİK.’nun 16. Maddesi gereği ….. İcra Hukuk Mahkemesi Hakimliği’ne şikayet edebilebileceğinin ihtarı ile karar verildi