27 Temmuz 2024

icraguncesi.com

İcra Hukukuna dair HERŞEY….

AYNI ANDA MERNİS ŞERHLİ VE ŞERHSİZ TEBLİGAT GÖNDERİLMESİ

  1. Hukuk Dairesi 2021/298 E. , 2021/1140 K.

Bununla birlikte belirtmek gerekir ki, kıymet takdir raporunun TK’nun 21/2 maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edildiği mahkemenin de kabulünde olup, daha sonra yapılmış olan satış ilanı tebliğ işlemi yönünden TK’nun 21/2 maddesindeki tebliğ koşulları oluştuğundan, bu maddeye göre tebligat yapılmadan önce bilinen adrese veya mernis adresine TK’nun öngördüğü diğer usullerde tebligat gönderilmesi ve beklenmesi gerekli değildir.
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlunun, diğer fesih nedenlerinin yanı sıra, satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince, diğer fesih nedenleri yerinde görülmeyerek borçlunun bilinen adresine gönderilen satış ilanı tebliğ işleminin sonucu beklenmeden aynı anda mernis adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesine göre yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile ihalenin feshine karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasa’nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
Aynı Kanun’un tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine, 6099 Sayılı Yasa’nın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır.
7201 Sayılı Yasa’nın 10. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin Kanun gerekçesinde; kişilere getirilen adres kayıt sistemi zorunluluğu ile birlikte işleyişin kolaylaştığı dile getirilmiş, ancak yapılan yeni düzenlemeyle, öncelikle yine bilinen en son adrese tebligat yapılacağı, tebligatın yapılmasını isteyenin veya tebligatı çıkartan makamın bildirdiği adresin, tebligata elverişli olmadığının anlaşılması ya da bu adrese tebligat yapılamaması halinde, muhatabın 5490 Sayılı Kanun’a göre adres kayıt sistemindeki adresinin, bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı açıklanmış, değişiklik ile birlikte adres kayıt sistemi dışında başkaca adres araştırması yapılmasının gerekmeyeceği vurgulanmıştır.
7201 Sayılı Yasanın 21. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin kanun gerekçesinde ise, 21/1. maddeye göre, bilinen en son adrese çıkartılan tebligattan sonuç alınamazsa, 10. madde gereği adres kayıt sistemindeki adres esas alınarak başkaca araştırma yapılmaksızın o adrese tebligat çıkarılacağı açıklanmıştır. Bunun yapılabilmesi için de, tebligatı çıkaran merciin, adresin, adres kayıt sistemindeki mernis adresi olduğunu ve bu adrese tebligat yapılacağını tebliğ evrakında belirtmesi gerekmektedir.
Tüm bu açıklamalar doğrultusunda kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adres kayıt sistemindeki adresine, buna ilişkin şerh verilerek 21/2. madde uyarınca tebligat çıkartılmalıdır.
Ayrıca Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesinde; “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır, ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79. maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir” hükmü yer almaktadır. Bu yönetmeliğe göre; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna ve bu adrese tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur. Yani; tebligatı çıkaran merci tarafından, adres kayıt sitemine ilişkin olarak şerh verilmeden, tebliğ memuru tarafından 2l/2. maddeye göre tebliğ işlemi yapılamaz.
Somut olayda; şikayetçi borçlunun alacaklı banka tarafından takip talebinde bildirilen ve ödeme emri tebliğ edilen Gümüşler Köyü Zafer Sokak No:68 Merkez Bucağı 51000 Merkez/ … adresine gönderilen kıymet takdir raporunun “adresten taşındığı ve yeni adresinin bilinmediği” şerhi ile 03.12.2019 tarihinde bilâ tebliğ iade edilmesi üzerine bu kez mernis adresi olan Yeni Gümüş Mahallesi Zafer 2 Sk. No:68 Gümüşler Merkez/… adresine 17.01.2020 tarihinde TK’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, satış ilanı tebligatının da borçlunun aynı mernis adresine 19.06.2020 tarihinde TK’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca çıkartılan tebligatlarda tebligat zarfları üzerinde ”mernis adresidir ” ibaresi ile birlikte tebliğ işleminin TK’nun 21/2. maddesine göre yapılacağına dair tebligatı çıkaran mercii tarafından Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verildiği, dolayısıyla, tebliğ memurunca, şikayetçi borçluya yapılan satış ilanı tebliğ işleminin TK’nun 21/2. maddesine göre usulüne uygun olarak yapıldığı görülmektedir. Bununla birlikte belirtmek gerekir ki, kıymet takdir raporunun TK’nun 21/2 maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edildiği mahkemenin de kabulünde olup, daha sonra yapılmış olan satış ilanı tebliğ işlemi yönünden TK’nun 21/2 maddesindeki tebliğ koşulları oluştuğundan, bu maddeye göre tebligat yapılmadan önce bilinen adrese veya mernis adresine TK’nun öngördüğü diğer usullerde tebligat gönderilmesi ve beklenmesi gerekli değildir.
O halde, İlk Derece Mahkemesince, başkaca fesih nedeni de bulunmadığından şikayetçi borçlunun ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine karar verilmesi isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nin 373/1. maddesi uyarınca, … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 26/11/2020 tarih ve 2020/978 E.- 2020/978 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 13/10/2020 tarih ve 2020/182 E. – 2020/242 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 08/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.