23 Aralık 2024

icraguncesi.com

İcra Hukukuna dair HERŞEY….

alitat

Eğitim Fakültesi ve Hukuk Fakültesi Mezunudur. Avukat ve arabulucudur. 20 yıllık İcra Müdürlüğü tecrübesi bulunmaktadır. İcra - İflas alanında Yüksek yargı içtihatlarının değer verdiği akademik doğrultusunda araştırma - uygulama üzerine çalışmalar yapmaktadır. Mevzuat ve Yüksek Yargı İçtihadı temelli araştırmaları icra müdürlüklerinde somut olayların çözümünde kullanılmaktadır. Halen İcra Müdürlüğünde aktif görevi devam etmektedir. Yazdığı kararlar ve makaleler İcraguncesi.com sitesi, İcraguncesi.com facebook grubu, icraguncesi.com telegram grubu ve diğer sosyal medyalarda yayınlanmakta, Avukatlar ve İcra Müdürlüğü personelleri faydasına sunulmaktadır.

İİK’nun 38. maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir. Buna göre ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir.

Ticari plakalı bir minibüs hattının haczi plakaya konacak haciz ile gerçekleşir. Diğer bir ifadeyle minibüs hatları, plakaya bağlı olup onun mütemmim cüzüdür. Hat, plaka için verildiğinden, hattın haczi de, plakanın haczi ile gerçekleşmiş olur. Aynı doğrultuda plaka satıldığında hattın da satışı gerçekleşmiş olur. Bunların birlikte satılmasını zorunlu kılan ekonomik bütünlük olduğundan hat ve plakanın ayrı ayrı kıymet taktirleri yapılarak birbirlerinden bağımsız olarak satılmaları düşünülemez.

Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir.