Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10 . Hukuk Dairesi Dosya No: 2019/2720 Karar No: 2020/730 Yargıtay…
alitat
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi. 2019/2888 E. 2020/1180 K.(12. Hukuk Dairesi 2020/7385 E….
T.C.YARGITAY12. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2010/7136KARAR NO : 2010/18974Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme…
Aynı dilekçe ile borcun kabul edilerek hacze muvafakat edilmesi, takibin kesinleşmesi ile aynı anda olduğundan, bir diğer ifade ile takibin kesinleşmesinden sonra olmadığından geçersizdir.
14. Hukuk Dairesi 2014/5436 E. , 2014/8289 K. Taraflar arasındaki vefa hakkından kaynaklanan tapu iptali ve…
17. Hukuk Dairesi 2016/1966 E. , 2016/6402 K Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda…
12. Hukuk Dairesi 2014/25963 E. , 2014/31662 K. MAHKEMESİ : Ankara 11. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ…
kamulaştırmasız elatma ilamlarında da ilamın kesinleştiği tarihe kadar geçen dönem için ilam uyarınca yasal faiz, kesinleşme tarihi olan 01/02/2012’den sonraki dönem için ise, kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanması
2004 Sayılı İcra İflas Kanunu 127. Maddesi gereği yukarıda anılan bilgilerin müdürlüğümüz dosyasında bulunması zorunlu olup, Müdürlüğümüz 6098 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanun 28/1-c. Maddesi kapsamında olduğunun göz önünde bulundurularak kişisel verilen gizliliği nedeni ile bilgi verilmesinden kaçınılmaması,
Adres bilgilerinin kullanımından kaynaklanan hukuki sorumluluk Müdürlüğümüze ait olmak üzere,
ihale tutanağında icra müdürünün imzası bulunmuyor ise de taraflarca tutanağın içeriği ve gerçekliği konusunda ihtilaf bulunmadığı bir başka deyişle tutanağın sahteliğinin iddia edilmediği ve tutanakta sair hiçbir eksikliğin bulunmadığının anlaşılması karşısında, ihale tutanağındaki imza eksikliğinin her zaman giderilebileceği, ihaleye duyulan güven, yapılan masraf, harcanan emek ve zaman nazara alındığında usul ekonomisi ilkesi gereğince ihalenin sırf imza eksikliği nedeniyle feshinin doğru olmadığı kabul edilerek;
Bankanın mevduat hesabı üzerinde rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi ise, İİK’nin 96/1 uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olup, icra müdürünün istihkak prosedürünü düzenleyen İİK’nin 96-97 maddelerinde yazılı kurallara göre işlem yapması gerekir.
“minibüs hattının satışı söz konusu Kararname eki listelerde yer almadığından genel oranda ( %18 )…
HUMK’nun 62 ve 68., 7201 sayılı Tebligat Kanununun 11 ve Avukatlık Kanununun 41.maddeleri gereğince icra emrinin “vekile” çıkarılması gerekir. İcra emrinin asıla çıkarılması suretiyle, icra müdürünün anılan yasa hükümlerine aykırı bir işleminin mevcut bulunduğu açıktır.
Bu durumda satış bedelinin tüm icra masraflarını değil, paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerektiğinin hüküm altına alındığı görülmekle, satış talebinden ihale tarihine kadarki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinin hesaplamada dikkate alınması gerekmektedir. Bu durumda, satış talebi ile ihale tarihi arasındaki yediemin ücretinin menkulün paraya çevirme giderlerine dahil olduğu kabul edilerek, artırma bedelinin hesaplanmasında dikkate alınması zorunludur.
İİK.’nun 140. maddesi gereğince; “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.” Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir.
İİK’nun 100. maddesi uyarınca ise; borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir.
HMK düzenlemesinde istinaf için 350. maddede, temyiz için de 367. maddede ayrı düzenleme bulunduğu dikkate alındığında, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın istinaf edilmesi halinde borçlu tarafın teminat yatırarak İİK. 36. maddeden faydalanabileceği gibi, istinaf mahkemesi tarafından istinaf isteminin esastan reddine ilişkin kararın temyiz yolu açık olması halinde de borçlu tarafın HMK’nun 367. maddesi gereğince de bu karara karşı İİK’nun 36. maddedeki düzenleme içeriğine göre teminat yatırarak icranın geri bırakılmasını isteme hakkının bulunduğu, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nun 367. maddesine aykırı olduğu ibarelerine yer verilmekle birlikte ilk derece mahkemesi kararının İİK.’nun 363. maddesi gereğince kesin olduğu ve istinaf yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.
7176 sayılı Kanun’un 21. maddesiyle 04/11/1983 tarih ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen Geçici 14. maddesinde; “Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 04/11/1983 tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiilî el konulması veya hukuki el atılması sebebiyle mülkiyet hakkından doğan taleplere dair bedel ve tazminata ilişkin davalarda verilen mahkeme kararları kesinleşmedikçe icraya konulamaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, kesinleşmemiş mahkeme kararlarına dayanılarak başlatılan icra takipleri kesinleşmiş mahkeme kararı ibraz edilinceye kadar durdurulur. Aynı Kanunun 22/1-b maddesi gereğince Kanun yayımı tarihinde, yürürlüğe girer” düzenlemesinin yer aldığı, Kanunun yayım tarihinin (yürürlük tarihinin) 12.06.2019 olduğu, istinaf incelemesi sonrası Kanun değişikliğinin yapıldığı ve yürürlüğe girdiği görülmüştür.
……. İCRA MÜDÜRLÜĞÜNÜNE DOSYA NO : 202../….. Müdürlüğünüzün yukarıda numarası belirtilen icra takibine konu ilam…
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.