20 Eylül 2024

icraguncesi.com

İcra Hukukuna dair HERŞEY….

alitat

Eğitim Fakültesi ve Hukuk Fakültesi Mezunudur. Avukat ve arabulucudur. 20 yıllık İcra Müdürlüğü tecrübesi bulunmaktadır. İcra - İflas alanında Yüksek yargı içtihatlarının değer verdiği akademik doğrultusunda araştırma - uygulama üzerine çalışmalar yapmaktadır. Mevzuat ve Yüksek Yargı İçtihadı temelli araştırmaları icra müdürlüklerinde somut olayların çözümünde kullanılmaktadır. Halen İcra Müdürlüğünde aktif görevi devam etmektedir. Yazdığı kararlar ve makaleler İcraguncesi.com sitesi, İcraguncesi.com facebook grubu, icraguncesi.com telegram grubu ve diğer sosyal medyalarda yayınlanmakta, Avukatlar ve İcra Müdürlüğü personelleri faydasına sunulmaktadır.

İİK. ‘nun 168. maddesi gereği İcra Müdürü Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, dayanak belgenin kambiyo senedi niteliğinde olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip hakkı bulunup bulunmadığını icra müdürü kendiliğinden incelemekle yükümlüdür.

İİK.’nun 168. Maddesi” İcra memuru senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir…” şeklinde düzenlenmekle İİK.’nun 171. maddesi aynı husus aynen tekrar edilmiştir.

Türk Ticaret Kanunu’nun 777. maddesi zorunlu unsurları taşımayan senedin bono niteliğinde olmadığını belirttikten sonra vade, keşide ve ödeme yeri konusunda da yedek hukuk kuralı getirerek oluşabilecek boşlukları doldurmuş ve belirlilik ilkesini bu şekilde desteklemiştir. Bedel, faiz, protestodan muafiyet ve yetki şartı gibi kayıtların konulması kabul edilmekte ise de illetten mücerretlik veya muayyenlik vasfını ortadan kaldıran kayıtların bono üzerine konması, onun kambiyo senedi vasfını ortadan kaldırır. Bonoda teminat kaydı varsa da neyin teminatı olduğu belirtilmediğinden bu ibare bononun mücerrettik vasfını ortadan kaldırmaz.

6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 583/1. maddesinde yer alan “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama…